TURİZMİN SESİ
15 Kasım’da başlayacak G20 Liderler Zirvesi’nde bir araya gelen dünyanın en büyük 20 ekonomisi, iklim müzakereleri sonucu ortaya çıkacak anlaşmanın ve yeni sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin desteklenmesi için temel politikalar geliştirmek zorunda. Küresel gayrisafi yurt içi hasıla, ticaret ve nüfusta başı çeken G20 ülkeleri ekonomik ve mali istikrarı ancak çevreye yatırım yaparak sağlayabilir.
Antalya’da düzenlenecek iki günlük zirve, dünyadaki seragazı emisyonlarının büyük bölümünden sorumlu olan G20 ülkelerine, fosil yakıtlara sağlanan teşvikleri ortadan kaldırmak ve herkesin temiz ve yenilenebilir enerjiye erişimini sağlayıcı çalışmalar yapmak için bir an evvel harekete geçme imkânı sağlıyor. Teşviklerin kaldırılmasıyla her yıl tasarruf edilecek milyarlarca dolar, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve yoksulların enerjiye erişimini sağlayacak yatırımlara aktarılıp daha faydalı biçimde kullanılabilir.
WWF International Genel Müdürü Marco Lambertini “Kritik önem taşıyan Paris iklim müzakerelerinden önce ve yeni sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kabul edildiği tarihi dönemin ardından düzenlenecek zirvede, G20 ülkelerinin iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınmayla ilgili harekete geçme taahhüdü vermesi büyük önem taşımaktadır” diyor. “G20’nin iklim finansmanı, fosil yakıtlara verilen teşviklere ilişkin reform ve enerji verimliliği hakkında vereceği tatmin edici taahhütler, yaklaşan iklim müzakerelerinden önce güçlü bir ivmenin yakalanmasını sağlayacak”.
Hâlihazırda koyulmuş iklim hedeflerine ulaşmada atılacak en önemli adım, liderlerin 2020’ye kadar yılda 100 milyar dolar seferber ederek Yeşil İklim Fonu’nu destekleme ve işler hale getirme taahhütlerini yerine getirmesidir. Hükümetler fosil yakıt teşviklerine yılda yaklaşık 600 milyar dolar harcamaktadır.
G20 liderlerinin birçoğu yeni bir küresel iklim anlaşması ortaya çıkarmak üzere ay sonunda Paris’te bir araya gelecek. İklim değişikliğinin en kötü etkilerini ortadan kaldırmak için Paris’te alınan kararların, 2020’de yeni anlaşma yürürlüğe girmeden önce küresel karbon emisyonlarını azaltmaya başlaması önem taşımaktadır. Paris’te ortaya çıkacak anlaşma aynı zamanda, ülkelerin 2020 sonrası için hâlihazırda verdiği emisyon azaltma taahhütlerini geliştirmeleri için bir araç vazifesi görmelidir.
WWF Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, “Türkiye’nin G20 başkanlığı, ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadelede başı çekmesi için eşsiz bir fırsat” yorumunu yapıyor. “Türkiye, fosil yakıtlara verdiği teşvikleri kademeli olarak kaldırıp, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği potansiyelini hızla hayata geçireceği dönemi başlatarak gelişen ülkelerin düşük karbon ekonomisine adil ve sürdürülebilir geçişine bir örnek teşkil edebilir”.
G20, iklim değişikliğiyle mücadelede gösterilen çabaların yanı sıra, kısa süre önce kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ne verdiği desteği de güçlü bir şekilde vurgulamalı. Yeni sürdürülebilir kalkınma planı kapsamında, yoksulluğun ortadan kaldırılması; gıda, enerji ve su güvenliğinin sağlanması; sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıklarının oluşturulması; biyoçeşitliliğin korunması ve yeşil kentlerin kurulması gibi hedefler belirlendi.
Lambertini, “Doğal çevre, insan refahı ve geçim kaynakları için vazgeçilmez olsa da iklim değişikliği ve aşırı kullanımdan ötürü daha önce görülmemiş bir baskı altında” diyor. Lambertini’ye göre G20, iklim konusunda harekete geçip gezegenin doğal sistemlerini koruyarak ve doğal kaynaklara sürdürülebilir erişimi sağlayarak ekonomik ve mali istikrar sağlama görevini yerine getirmek zorunda.
G20, sürdürülebilir bir dünya için ekonomik ve mali teşviklerin reformdan geçirilmesini sağlayacak siyasi ivmenin ortaya çıkarılması için önemli bir platform. Antalya’da buluşacak liderler sürdürülebilir kalkınma gündemini ülkelerinin eylem planlarına ve karar verme süreçlerine yerleştirmeyi taahhüt etmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.