TURİZMİN SESİ
Dortmund'daki Konzerthaus'ta (Konser evi) gerçekleşen konserde Say, ilk bölümde Georg Gershwin'in "Rapsodi in Blue" ve Leonard Bernstein'ın "Candide" üvertürünü, ikinci bölümde de İstanbul Senfonisi'ni seslendirdi. Nostalji, Tarikat, Sultan Ahmet Cami, Hoş Giyimli Kızlar Adalar Vapurunda, Haydarpaşa Garından Anadolu'ya Gidenler Üzerine, Alem Gecesi ve final bölümünden oluşan İstanbul Senfonisi'ni, Alman dinleyiciler büyük bir ilgi ve coşkuyla dinledi.
Say, konser sonunda dinleyiciler tarafından toplam 5 kez sahneye çağrıldı ve 16 dakika boyunca ayakta alkışlandı. Say'ın İstanbul Senfonisinde Ney'de Burcu Karadağ, kanunda Hakan Güngör, vurmalı çalgıda da Aykut Köselerli orkestraya eşlik etti. İngiliz şef Howard Griffiths'in yönettiği ve Batı Alman Radyo Televizyon Kurumu (WDR) orkestrası tarafından çalınan senfoni, Alman dinleyiciler tarafından çok beğenildi.Say'a, konserin sonunda, Konzerthaus Genel Sanat Yönetmeni Benedikt Stampa tarafından, Borussia Dortmund futbol takımının bir forması hediye edildi. Konser sonrasında Alman dinleyiciler, konserin harika geçtiğini, Fazıl Say'ın büyük bir yeteneğe sahip olduğunu söylediler. Say ise gecenin çok iyi geçtiğini ve orkestranın çok güzel çaldığını belirterek, eseri kendi yazdığı için bu konuda fazla bir yorum yapmak istemediğini ifade etti.
Say'ı Türkiye'den dinlemeye gelen gazeteci Güneri Civaoğlu da Say'ın bu gece Türkiye'nin göğsünü kabarttığını, Türkiye'nin tanıtımı için çok önemli bir gece yaşadıklarını belirtti. Gazeteci-yazar Hıncal Uluç, "Türk dış politikasının ABD'de ve İsveç'te iflas etmesine rağmen bir Türk'ün Almanya'da baş kaldırdığını ve bu ö nemli gecede Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın bulunmamasının bir eksiklik oldu ğunu" savundu.
Yapımcı Nebil Özgentürk de göz yaşları içinde Say'ın başarısını izlemekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.