• BIST 8850.18
  • Altın 3012.611
  • Dolar 34.2571
  • Euro 36.7423
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

EKAV’DA ANLAMLI SERGİ “DİKKAT KADIN!”

EKAV’DA ANLAMLI SERGİ  “DİKKAT KADIN!”
20 yıldır, Dev sanatcıların, Dev eserlerini sergileyen, iş ve sanat dünyasının aydınlık yüzlerinden olan İnci Aksoy'un sahipliğini yaptığı, EKAV sanat Galerisi 20.nci. sanat yılını, İnsanlık dramı olan kadına şiddet Dev temalı 'Dikkat! Kadın' sergisiyle k

TURİZMİN SESİ


Denizhan Özer küratörlüğünde Diğer sanatcıların Ahmet Sarı, Ardan Özmenoğlu, Bennu Gerede, Beyza Boynudelik, Burcu Orhon, Bülent Demirağ, Ceren Selmanpakoğlu, Füruzan Şimşek, Gül Ilgaz, Hande Varsat, Leyla Emadi, Mustafa Horasan, Nazan Azeri, Özgür Korkmazgil, Özlem Gök, Pınar Yeşilada, Selahattin Yıldırım, Sena Başöz, Sevinç Çiftçi, E. Yıldız Doyran'ın yer aldığı sergi 15 Ocak 2012 tarihine kadar Hotel Ritz Carlton Ekav sanat galeride ziyaret edilebilir. Denizhan Özer küratörlüğünde oluşan Birbirinden değerli 20 sanatcının eserleri sanatsal kıymeti kadar Uluslararası ve ulusal sorun “kadına şiddet”in vokal, kolektif manalı bir sesin manevi değerlerini taşımaktadır.

20 yıldır, Dev sanatcıların, Dev eserlerini sergileyen, iş ve sanat dünyasının aydınlık yüzlerinden olan İnci Aksoy'un sahipliğini yaptığı, EKAV sanat Galerisi 20.nci. sanat yılını, İnsanlık dramı olan kadına şiddet Dev temalı 'Dikkat! Kadın' sergisiyle kutluyor. Yerli yabancı elit sanatsever konukların arasında iş dünyamıza, Ülke ekonomimize büyük değer katkıları, unutulmaz emekleri olan Leyla Alaton sergi açılış sürecinin büyük bir bölümünde bu birlikteliğin destek halkalarından biri şeklinde doyasıya defalarca yapıtları ve manifestoları inceledi. Tarihin derinliklerinde, Romalılar döneminde başlayan kadına şiddet belkide daha gerilerde seyredebilir. İnsanlık trajedisinin rahatsız edici dramları, günümüzde de kadınlara ve kızlara karşı uygulanan şiddet uluslararası bir salgın.

Birleşmiş Milletler'e göre, her üç kadından biri şiddete maruz kalmaktadır. Hırpalanmış hayatın sendromundan muzdarip,kadınlara yönelik şiddet kuşatmasını sona erdirmek çok önemli ve acildir. İstediğini öteki üzerinde güç kullanarak elde etmesi, izin verilemez olduğunu inkar edemiyorsak kadınlara karşı şiddetle mücadele için acilen program başlatarak, toplum bu ağır ve yaygın yıkıcı sorunun karmaşık kökleri üzerine yansıyan utanç duvarını yıkmalıdır. Hayat Kadınların istekleri doğrultusunda şekillenmedikçe onları koruyan net kanunlar çıkmadıkca,ve uygulanmadıkca kadınların hayatdan zevk aldıkları mutlu oldukları düşünülemez. Şiddeti birçok türde yönlendirilerek bizleri derinden yaralayacak boşluğumuzu korkuyla görmemizi sağlayacak ve utanç aynası olarak sanatcıların yapıtlarına baktığımızda insanlık ihlalini mercek altında bütün çıplaklığıyla üzülerek görmekteyiz.Farklı sosyal, kültürel ve politik bağlamlarda, Kolektif öfke ve endişeyle işlenen farklı şiddet biçimlerinin modellerin, sosyo-ekonomik kültürel kimlikleri ile ortaya çıkan koşullarda işkence yorgunu olan kadın bu sergide çok güzel dile getirilmiş.

Sergide yer alan sanatcılarımızdan “Harikalar Diyarındaki Kadınlar - Lady's in Wonderland eseri video art içeriğini sorduğumuz Leyla Emadi “Bu enstalasyonun ana temasi 'kadın olmak'. Kadınlığın temsil ettikleri ve yine kadın olmanın getirdiği zorlıuklar…'Harikalar Diyarındaki Kadınlar' adlı çalışmamda bir madalyonun iki yüzünü de aynı anda göstermek amacındayım. Bir yüzde, kadınlığı temsil ettiğini düşündüğüm yumuşaklık, sıcaklık, evcillik, sağlamlık, renklilik, üretkenlik, bağlılık ve bereket…
Diğer yüzde, bu değerlere sahip kadınların çektiği, çekmek zorunda bırakıldığı acı, sömürü, baskı, taciz, şiddet ve zulüm…
Enstalasyonumdaki rengarenk yünlerin ev halini alması da kadınlık olgusu üzerine düşündüklerimin somutlaştırılmış formudur. Amacım interaktif bir hareket yaratarak izleyiciyi de işe dahil edip, düşündürmektir. Dışarıdan bakıldığında yumuşacık, rengarenk, içine girilesi bir oda olan bu alan girdikten sonra kendimizi rahatsız hissettiğimiz, belki de sorgular hale geleceğimiz bir alana dönüşecektir. Odanın içinde durmaksızın tekrar eden bir video, her türden ve kesimden kadının yüzyıllardır yaşadığı şiddeti ve zulmü gözler önüne sermektedir.
Bu odadan bir 'iç hesaplaşma' yapmadan çıkmak neredeyse imkansızdır”..

Açıklamalarını aldık. Yine serginin göz alıcı Tanrıça Kybele ismiyle ve mükemmel manifestosuyla öğretim görevlisi sanatcı Prof. Yıldız Doyran eserini şöyle açıkladı. ” “Tanrıça Kybele adı Anadolu ve dünya insanı için önemlidir.Binlerce yıl öncesinin yalın ve bir o kadar da etkili anlatımlarıyla figürleşen Tanrıça Kybele ,insan hakları, barış, demokrasi, ilerleme, çevre konusunda duyarlı tüm insanları etkileyen bir simgedir.Geçmişteki inançlarda kadını yüceltme , kadına tapma ve hatta ibadet etme varken; bugün gelinen noktada: Materyalist anlayışın şekillendirdiği modernitenin çarkları arasında kalan kadın; asaletini, onurunu, anneliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.Doğalarını korumak için direnmek zorunda olan anaerkil toplum ve onları değişime uğratan ataerkil kapitalist toplum direnci; yaşadığımız çağın üretim araç, biçim ve ilişkilerinin ait olduğu yeni ataerkil toplum yapısı tekrar sorgulanmaktadır. KADIN'nın toplumun yaşaması, üremesi ve üremesi ve sağlıklı olması için üstlendiği roller, mitsel alanda da ana soyunu geçerli kılmıştır.Herşeyin kaynağı, doğa anadır.Kadın anaerkil toplumsal düzenin gelişip yaşandığı neolitik çağ boyunca, ağırlığı olan ancak baskıcı ve otoriter olmayan bir işlev üstlenmiştir.

Ortaklaşa üretim yerleşik Klan düzeninde, mülkiyet yine ortak ve Klan içi demokrasiyi zorunlu kılmıştır.Bu dönemden günümüze dek gelişen toplumsal düzen, anaerkil toplum yapısının ataerkil toplum yapısına doğru evrilmesinin koşullarını yaratmıştır.İlkel kominal toplumu çelişkiye sürükleyen, üretim güçlerinin gelişimi olmuştur.Mit ve inanç sistemi, ataerkil düzenin ideolojisini de şekillendirmiştir.Ekonomik üretim biçim ve ilişkilerinin biçimlendirdiği altyapı, üstyapıdaki kurumlarını oluşturmuş, Devlet olgusu da bu şekilde tarihte yerini almıştır….

Ontolojik bağlamda kent kimliklerini içinde barındıran devasa yapılar,büyük alış-veriş merkezleri,kolektif tüketim amacına uygun oluşturulmuş “mekan” olarak yine kapital sistemin metasına dönüştürülmüştür.Bunun önemli sonuçlarından birisi ise kimliklerin yitirilmesi sorunudur.Bir örnek olarak “KİBELE” kimliği anakronist yaklaşımla günümüz mekanlarında anlamlandırılmaya çalışıldığında Kimdir?”....
dedi

Kadına karşı şiddetin bitişini yüksek sesle ve net bir şekilde haykırarak, erkek güç kullanma egemenliğinden arınmış dünya vizyonu ifade eden sosyal hukuk yolların sınırların eşit kesiştiği sonuçlarını görmek ümidiyle, özellikle erkeklerin ziyaretin şart olduğu sanatseverlere kapılarını açan ve böylesine toplumsal yarayı işleyen EKAV sanat galerisini nice 20 yıllarda aynı başarının devamını dileriz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21