DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ İSTANBUL

TURİZMİN SESİ

---

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, İstanbul'un dünyada alternatifi olmayan, geçmişi bin yıllar öncesine dayanan, dünyanın göz bebeği bir şehir olduğunu vurgulayarak, turistlerin bütün olumsuzluklara rağmen İstanbul'u gezmeye ve görmeye devam ettiğini söyledi. Kentin dinamizmini kendisi yarattığı için her geçen yıl turist sayısının arttığını ifade eden Bilgili, başarıyı büyükşehir belediyesi, valilik, turizm meslek örgütleri, oteller ve rehberlerin koordinasyon halinde iyi çalışarak tempoyu yükseltmelerine bağladı.

Bilgili, "Bu başarı hedeflediğimiz başarı değil ama krizleri, olağanüstü durumları tahmin etmek zor oluyor. Turizm diken üstünde bir sektör olduğu için bu tür krizlere alışmak lazım. Dünya giderek küreselleşmenin etkilerini daha çok yaşamaya başlıyor. Bundan sonra hesabımızı yaparken her türlü krize hazırlıklı olma stratejisi izlememiz gerekiyor" diye konuştu. İstanbul'u, 2008'de 7 milyon 49 bin turistin ziyaret ettiğini belirten Bilgili, bu yıl ise yüzde 6 artışla yaklaşık 7,5 milyon turist sayısına ulaşıldığını bildirdi.

İstanbul'un çıkması halinde Türkiye'nin ve dünyadaki turizm ülkelerinin ziyaretçi sayısı açısından yılı eksiyle kapattığına dikkati çeken Bilgili, "İstanbul'a gelen turist sayısını çıkarırsanız Türkiye eksidedir. İ stanbul ise yüzde 6 artış gösterdi. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye'nin yılı artıda kapatmas ının sebebi İstanbul'dur. Türkiye'nin artı durumu, İstanbul sayesindedir. Türkiye'ye gelen turistlerin beşte biri İstanbul'a geliyor" dedi

Bilgili, 2010 yılında gelecek turist sayısı konusunda küresel krizleri göz önüne alarak, ayağı yere basan bir tahmin yapmaya çalıştığını ifade ederek, 2010'da İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olması da göz önüne alı ndığında kente 9 ile 10 milyon arasında turist beklediklerini söyledi.
"2010'da hedefimiz 10 milyon, alt hedefimiz 9 milyon turist" diyen Bilgili, önümüzdeki yıl kente 10 milyon turist gelirse bunun kentin tarihindeki en yüksek rakam olacağını kaydetti.

Bilgili, 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansının yarattığı maddi imkanlarla İstanbul'un ilk defa özel bir şehir olarak tanıtım atağına geçtiğini belirterek, şöyle devam etti: "Daha önce İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı Türkiye tanıtımı içinde bir şehir olarak yer alıyordu ama şimdi İstanbul özel olarak tanıtım atağına geçti. Dünyanın önemli şehirlerinde 2010 AKB Ajansı nın reklamları var. Bilboardlardan tutun bütün reklam mecralarını kullanıyoruz. Bu tamamen İstanbul'un işine yarayacak ve İstanbul'un reklamı olacak. Avrupa Kültür Başkentinin reklamı olsa da dönüşü, kazancı İstanbul'a olacak."

2010 AKB Ajansının uygulayacağı programların kenti "cazibe merkezi" haline getireceğini belirten Bilgili, programda hem İstanbul'da yaşayanlara, hem de dünyanın değişik şehirlerinden geleceklere yönelik etkinlikler bulunduğunu anlattı. Bilgili, "Mesela Eylül ayında gerçekleştirilecek U2 konserine yakın coğrafyadan büyük talepler var. Bunun yanında yabancı konuk getirtecek başka etkinlikler de var. Bunlar da İstanbul için artı olacak" dedi.

İstanbul'un 10 milyon turisti ağırlayabilecek alt yapıya sahip olduğunu ifade eden Bilgili, şu görüşleri dile getirdi: "10 milyon turist gelirse müzeler, restoranlar, oteller açısından bir sorun yaşamayız ama 10 milyon sınırdır. Turist sayısı 10 milyonu aşarsa bir tıkanma olabilir. O da iyi bir grafik izlerse turizmciler hemen yatırıma girişir. Turizmin gelişimi açısından İstanbul'da tesis açısından bir sıkıntı mız yok.

Şehrin trafik ve güvenlik gibi sıkıntıları olabilir. İstanbul'un trafik sorunu, metro ve deniz ulaşımı tam anlamıyla kullanılamadığı için henüz çözülebilmiş değil. Trafik bütün büyük şehirlerde yaşanan bir sorun. Bunu da bir süreç dahilinde çözmeye çalışıyoruz." İstanbul'da gelen turistlerin en önemli uğrak yeri olan tarihi yarımadada trafik sorununu çözme konusunda Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı ile bir çalışma yürüttüklerini belirten Bilgili, bölgenin yayalaştırılmas ı çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Kruvaziyer gemileri geldiği zaman özellikle Sultanahmet bölgesinde trafikte tıkanma yaşandığını kaydeden Bilgili, şöyle konuştu: "Karaköy limanından Sultanahmet'e kadar tramvay yolunda ilerleyen bir shuttle hazırlığı var. Bunu gerçekleştirirsek trafiği çözmüş olacağı z. Böylece turistler gemiden inip Karaköy'den Sultanahmet'e gelecekler, oradan da tekrar tramvay yoluyla geri gidecek. Bir de sahil yolundan Sultanahmet'e shuttle servis koyabilirsek bu işi bir ölçüde çözmüş olacağız. Amacımız tarihi yarımadanın bu bölgeden başlayarak yaya oranını artırmak. Biz burada sadece müzelerin gezilmesini istemiyoruz. Burası bir açık hava müzesi. Her şeyin görülmesini istiyoruz. Bunun için insanların yaya olarak gezmelerinde çok büyük yarar var."

Kruvaziyer gemileri ile gelen yolcular için tamamen deniz yolunu kullanmaları gibi bir düşünceleri olduğunu belirten Bilgili "Yeni liman Zeytinburnu'na da yapılsa, turistleri kara yolu ile değil, deniz yolu ile taşıyalım, Karaköy'den de deniz yoluyla taşıyalım istiyoruz ama bunlar alt yapının tamamlanmasından sonra yapılacak" dedi. Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı'ndan kente gelen turist sayısın ın her geçen gün arttığını ifade eden Bilgili, 2010'da buradan daha çok turist geleceğine ve Atatürk Havalimanı'ndan gelen turist sayısında da düşüş olmayacağına inandıklarını söyledi.

Ayasofya Müzesi ve Topkapı Sarayı'nın bu yıl yine turistlerin en çok rağbet gösterdiği mekanlar olduğunu bildiren Bilgili, "Bu iki mekan, genelde müze ziyaretçilerinin yüzde 90'ının oluşturur" dedi.
İstanbul'un potansiyeli çok yüksek bir kent olduğunu vurgulayan Bilgili, kentin tarihi mekanlarını cazibe merkezi haline getirmek için de çalışmalar yapıldığını anlattı. "Ancak henüz yeni cazibe merkezi yaratılabilmiş değiliz, yarışa giren bir yer yok" diyen Bilgili, İstanbul Arkeoloji Müzelerinin önemli bir potansiyeline sahip olduğunu, bu potansiyeli ortaya çıkarmak için ciddi bir hazırlık olduğunu söyledi.
Bilgili, "2010 yılı sonunda Topkapı ve Ayasofya'dan sonra arkeoloji müzeleri de bir cazibe merkezi haline geldi' diyebilmeyi umut ediyorum" diye konuştu.

Bilgili, 2010 yılında Yenikapı'daki kazı çalışmalarının devam edeceğini belirterek, şu bilgileri verdi: "Yenikapı'yı bütün dünya duydu ve merak ediyor. Yenikapı'da bir ziyaret alanı olmasını istiyoruz. Bunun için 2010 AKB Ajansı tarafından Yenikapı'ya seyirlik bir alan yapılıyor. Böylece hem Yenikapı'dan çıkan eserlerin fotoğrafları sergilenebilecek, hem de turistler kazı çalışmalarını seyir terasından görebilecek. Bu da geçici bir cazibe merkezi olacak."

Yenikapı'dan çıkarılan eserlerin bir kısmının Arkeoloji Müzesinin deposunda bulunduğunu belirten Bilgili, eserlerin bir kısmının müzede, bir kısmının da başka sergilerde sergileneceğini anlattı. Bilgili, turistleri bilgilendirmek için bütün müzeleri bir arada toplayan yeni bir broşür hazırladıklarını bildirerek, "Ayasofya'ya gelen Arkeoloji Müzesi'ni gezsin, Topkapı'ya gelen Türk İslam Eserleri Müzesi'ni gezsin istiyoruz" dedi. İstanbul'da 6 Turizm Danışma Bürosu bulunduğunu, 7'ncisi de 2010 yılında Sabiha Gökçen Havaalanı'na açacaklarını belirten Bilgili, danışma bürolarının tamamını da AKB Ajansı kaynağıyla tepeden tırnağa yenilediklerini anlattı. Bilgili, danışma bürolarında 2010 AKB Ajansı çalışanlarının da görev yapacağını, böylece toplu bir İstanbul tanıtımı yapacaklarını söyledi.

Topkapı Sarayı Silah Seksiyonunun şubat ayında açılacağını belirten Bilgili, böylece depolarda bulunan silah koleksiyonunun sergi salonlarına çıkacağını kaydetti. Topkapı Sarayında çalışmaların hızlı bir şekilde devam ettiğini ifade eden Bilgili, "2010 yılında bunlar gün yüzüne çıkmış olacak. Yani mutfakta pişirilen yemekler servis edilmeye başlanacak, görünür hale gelecek" diye konuştu. Bilgili, Topkayı Sarayı'nın 2010 yılında yeni bir sergiye ev sahipliği yapacağını belirterek, "Topkapı Sarayı'nın hazineleri Kremlin Sarayı'nda, Kremlin Sarayı'nın hazineleri Topkapı Sarayı'nda açılacak. Bu ve özel müzelerin açtığı sergiler de kente hareketlilik getirecek" dedi.