BORİS'E FENERBAHÇE KAŞKOLU GİYDİRİLDİ

TURİZMİN SESİ

---

Londra'nın Türk asıllı Belediye Başkanı Boris Johnson, ünlü City Hall Belediye Binası'nın en üst katında İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu'nun da katkılarıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu verdi.
Johnson, belediye başkanı seçildiğinden bu yana ilk kez Londra'da yaşayan Türk toplumunun temsilcileri ile biraraya gelmiş oldu. Resepsiyona katılan konuklardan Turkish Forum Başkanı Hasan Taşlıca Boris Johnson'a Londrada oynanacak Arsenal-Fenerbahçe karşılaşması öncesi Fenerbahçe kaşkolu hediye etti

Osmanlı Dahiliye Nazırı Ali Kemal'in torunu olduğu ortaya çıkan Boris Johnson, ünlü City Hall Belediye Binası'nın en üst katında İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu'nun da katkılarıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu verdi. Johnson, belediye başkanı seçildiğinden beri ilk kez Londra'da yaşayan Türk toplumunun temsicileriyle biraraya gelmiş oldu.

 Aralarında politikacı, gazeteci, işadamı, modacılarında bulunduğu oldukça seçkin bir davetli topluluğunun biraraya geldiği resepsiyonda eski Westminster Belediye Başkanı Dr. Harvey Marshall, işadamı ve Ramsey mağazalarının sahibi Remzi Gür, Azerbaycan ve Kazakistan büyükelçileri, ünlü Sofra ve Özer restoranlarının sahibi Hüseyin Özer, Modacı Hüseyin Çağlayan, Lord Magınıs, Lord Sebastian Coe gibi isimlerde yer aldı.

Başkan Johnson yaptığı konuşmada Türk olan büyük babasının yüzyıl önce Londra'nın Wimbledon bölgesine yerleştiğini belirtirken "Eğer büyükbabam şimdi yaşasaydı ve Londra'da 150 bin Türk yaşadığını, onlarca birbirinden değerli Türk gazetesi ve medya kuruluşlarını, birbirinde lezzetli Türk lokantalarının olduğunu ve benim de Londra'nın belediye başkanı olduğumu görseydi şüphesiz çok gurur duyardı" şeklinde konuştu.

Londra'da yaşayan tüm toplumlara eşit mesafede olduğunu belirten Johnson, Türk toplumunun başta işsizlik, sosyal koşullarının düzeltilmesi, toplum içinde eşit temsil edilme gibi konularda destek olacağının altına çizerken, Londrada düzenlenecek Londra olimpiyatlarında iş yapacak Türk işadamlarına da eşit şartların sağlanacağı ve son dönemde yaşanan ekonomik krizden ne olimpiyatların ne de işadamlarının etkilenmeyeceği sözünü verdi.

Kendisi ve büyükbabası arasında çok büyük benzerlikler olduğunu belirten Jonson, kendisinin de dedesinin de gazeteci olduğunu, ikisinin de politikanın içinde yer aldığını belirtirken, "Tabii dedemin utanç verici sonundan bahsetmek istemiyorum ama ikimizin de ortak olduğu ilginç bir nokta daha var. Dedem Türkiye'den Londra'ya gemi ile geldi, ben de belediye başkanı olduğumda Daily Mail gazetesinin attığı ilk başlık benim Londra'dan Türkiye ye de gemi ile dönmem gerektiği şeklindeydi.

Ben bun başlıktan çok hoşlanmıştım" dedi. Londra'da yaşayan Türk toplumunun bayramını kutlayan Johnson daha sonra İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu'nun ve diğer derneklerin getirdiği hediyeleri kabul etti.

BORİS'E FENERBAHÇE KAŞKOLU GİYDİRİLDİ
Resepsiyona katılan konuklardan Turkish Forum Başkanı Hasan Taşlıca, Boris Johnson'a Londra'da oynanacak Arsenal-Fenerbahçe karşılaşması öncesi Fenerbahçe kaşkolu hediye ederken, Johnson'un kaşkollu görüntüsü resepsiyona katılan Fenerbahçeliler tarafından ilgiyle izlendi.

Resepsiyona katılan Londra'nın eski Westminster Belediye Başkanı Harvey Marshal, Boris Johnson'un 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı onuruna böyle bir resepsiyon düzenlemesini Türk toplumuna verdiği değeri gösterdiği belirtirken, dedesi dramatik şekilde hayatını Türkiye'de kaybetti ama Johnson Atatürk ve çizdiği Batı yolunu destekliyor ve yaşananları tarihte bırakıyor. Eminim Boris'in dedesi yaşasaydı o da Atatürk'ün yaptıklarını taktirle karşılardı.

Benim büyük babam da Gelibolu'da belki, senin büyük baban ile çatışmış olabilir. Bu bizim artık dost olmayacağımız anlamına gelmiyor" şeklinde konuştu. Kurtuluş Savaşı'na ve Mustafa Kemal'e muhalif yazılarıyla tanınan ve savaşın ardından İstanbul'dan kaçırılıp, İzmit'te linç edilerek öldürülen Gazeteci Ali Kemal'in torunu olan Boris Johnson'un seçildiği günden beri Türk, Müslüman ve diğer etnik gruplara verdiği destek İngiliz basını tarafından eleştirilirken, Londra'da yaşayan azınlıklar tarafından takdirle karşılanıyor.