TURİZMİN SESİ
Kültür Kafiyeleri konseri ortaya yeni bir beste de çıkardı; İstallinnbul...
Türk müziğinin vazgeçilmez enstrümanları ud, kanun, klasik kemençe ve ney ile batı müziğinin vazgeçilmezi kemanın nağmeleri ustaların gönlünden akıp anında geceye karışınca İntekno Şirketler Topluluğu Başkanı Halil Kulluk bu doğaçlama esere İstallinnbul adını verdi.
Önceki akşam gerçekleştirilen konser öncesi Kültür Kafiyeleri fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlatan Kulluk şöyle konuştu: Şiirlerde rastladık ilk kafiyelere -- Duygu, hayal ve düşüncelerin bir düzene bağlı olarak, çekici bir dil ve ahenkli mısralar içinde aktarıldığı şiirlerde
Şiirde mısra sonlarındaki ses benzerlikleriydi kafiyeler
Ses benzerlikleri
Müzik gibi ses de evrensel olmuştur hep
Hatta kafiyenin tam tanımında ses benzerliklerini oluşturan eklerin ya da kelimelerin; yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı olmalıdır diye geçer.
Konuşmasında sekiz asır önce büyük tasavvuf şairimiz, düşünürümüz Mevlana Celaleddin Rumi'nin dizelerine de yer veren Kulluk;
Ben kafiye düşünürüm;
Sevgili bana der ki:
Yeryüzünde başka bir şey düşünme!
Ey benim kafiye düşünenim rahatça otur,
Benim yanımda devlet kafiyesi sensin.
Harf ne oluyor ki sen onu düşünesin!
Harf nedir? Üzüm bağının çitten duvarı.
Harfi, sesi, sözü birbirine vurup parçalayayım da
Seninle bu üçü de olmaksızın konuşayım
Dizelerinden sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
Mevlana esinlemişti yine bizleri. Aşk'tan bahseder Mevlana; gönülden bahseder. Demek ki Aşk Kafiyelerini, Gönül Kafiyelerini aramalıyız hayatımızda... Hayat Kafiyelerini bulmak için... Ve Kültür... İnsanlığın vazgeçilmez parçası...
Mevlana ise her kültüre açık. Dolayısıyla Mevlana'nın ışığında Kültür Kafiyelerini aramalıyız diye düşündük... Bu esin ile ortaya çıktı 'Kültür Kafiyeleri' temamız. Nasıl yansıtırız diye düşündüğümüzde evrensel olmalı dedik... Aynı Mevlana gibi.. Evrensel bir dil ise müzik... Ve İntekno Hoşgörü Sazendeleri...
İşte böyle başladı, 1 Aralık 2008 tarihinde, Kültür Kafiyeleri temalı konserlerimiz; iki sene süren 'Aşkın sesi, sessizce ve tek nefeste' konserlerimizden sonra...Mevlana Celaleddin Rumi;
Karşılıklı anlayış
Aynı bilgeliği konuşmakla olur;
Aynı dili konuşmakla değil.
Dili paylaş
Ama asıl kalbi paylaş....
Demiş... Göksel Baktagir ve Yurdal Tokcan önderliğindeki İntekno Hoşgörü Sazendeleri Kültür Kafiyeleri'ni Estonya'nın dünyaca ünlü müzisyeni Andres Mustonen ile oluşturacaklar... Evrensel dilleriyle...
Andres Mustonen'le İstallinnbul doğdu
Daha sonra Yurdal Tokcan (Ud), Göksel Baktagir (Kanun), Selim Güler (Klasik Kemençe) Emrullah Şengüller (Çello), Baki Kemancı (Keman), Volkan Yılmaz (Ney), Sumru Ağıryürüyen (Vokal) Bülent Elmas ve Oray Yay (Perküsyon)'dan oluşan İntekno İstanbul Sazendeleri Göksel Baktagir, Murat İşbilen ve Yurdal Tokcan'ın Merhaba, Gülümcan, Sabah Rüzgarı, Horon, Özleyiş, adlı bestelerini icra ettiler.
Andres Mustonen'in kemanı eşliğinde kültür kafiyeleri oluşturulurken sanatçıların müzik zenginlikleri de kendini göstermeye başladı.
Yüreklerde oluşan coşku kemanın, udun, kanunun tellerinde neyin nefesinden , kemanın yayından nağme nağme dökülerek salondaki tüm izleyicileri sarıp sarmaladı ve ortaya tamamen doğaçlama olarak İstallinnbul çıktı.
Atlantis, Gürcü Kızı, Dağlara Yükseliş adlı özgün eserlerinin yanısıra Üsküdar Türküsü gibi anonomi şarkıları da icra eden İntekno Hoşgörü Sazendeleri ve dünyaca ünlü Eston keman sanatçısı Andres Mustonen dakikalarca ayakta alkışlandılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.