• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

Bazı insanlar ağaçlarla evleniyor

Bazı insanlar ağaçlarla evleniyor
Tüm bu sorulara ve daha fazlasına, lider tanışma uygulaması Happn yanıt veriyor.İlişkiler hakkında muhtemelen bilmediğiniz 5 şaşırtıcı gerçek

TURİZMİN SESİ


Hangi ülkede Sevgililer Günü yılda 12 kez kutlanıyor? Bazı insanlar neden ağaçlarla evleniyor? Sevdiğiniz kişinin gözlerine bakmak kalp ritminizi nasıl etkiliyor? Tüm bu sorulara ve daha fazlasına, lider tanışma uygulaması Happn yanıt veriyor. Gerçek hayatta yolunuzun kesiştiği kişileri bulmanızı sağlayan tanışma uygulaması Happn, dünyanın dört bir yanından ilişkilere dair en ilginç bilimsel, tarihi ve kültürel gerçekleri bir araya getirdi. Yaklaşık 20 milyon kullanıcısı olan uygulamanın derlediği beş madde, ilişkiler dünyasına farklı bir açıdan bakmanızı sağlayacak.

YELPAZEYLE İLAN-I AŞK
Yolunuzun kesiştiği kişilerle tanışmak ya da beğendiğiniz kişilerle iletişime geçmek, her zaman bu kadar kolay değildi. Örneğin Viktorya Dönemi İngiltere’sinde kadınların beğenilerini açıkça ifade etmeleri hoş karşılanmıyordu. Ama elbette bu sıkıntının üstesinden gelmek için çeşitli taktikler de geliştirilmişti. Örneğin bir kadının yelpazesini sabit bir şekilde kalp hizasında tutması, karşısındaki erkeğe “Kalbimi kazandın” mesajını iletiyordu. Parmak ucunu yelpazenin tepesine dokundurmak “Tanışmak istiyorum”, Yelpazeyi boylu boyunca açarak tutmak “Beni bekle”, yüz hizasında sol yanağa yakın tutmak ise “Seninle ilgilenmiyorum” anlamına geliyordu.

BİR YILDA 12 KEZ SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAYABİLİRSİNİZ
Güney Kore, dünya üzerinde ilişkileri canlı tutmaya en çok önem veren ülke olabilir. Çünkü ülke genelinde her yıl tam 12 kez Sevgililer Günü kutlanıyor! Başta 14 Şubat olmak üzere her ayın 14’ünde kutlanan bu günler, farklı isim ve konseptlere sahip. Örneğin 14 Temmuz Gümüş Günü olarak biliniyor ve bu tarihte çiftler birbirlerine gümüş yüzükler hediye ediyor. 14 Ağustos “Yeşil Gün” olarak biliniyor ve çiftler bu tarihte doğa gezilerine çıkıyor. Benzer şekilde 14 Kasım Film Günü, 14 Aralık Sarılma Günü olarak kutlanıyor. Başka bir deyişle, Güney Koreliler aşkın nasıl yaşanacağını biliyor.

UYUM GÖZDE BAŞLIYOR, KALPTE SÜRÜYOR
Malum, partnerlerin birbiriyle uyumlu olması, sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazları arasında. Ancak University of California tarafından yapılan bir araştırma, birbirini seven çiftler arasındaki uyumun düşündüğümüzden da ileri bir seviyede olduğunu ortaya koyuyor. Üniversitenin Psikoloji Bölümü uzmanlarının açıkladığı sonuçlara göre, üç dakika süreyle birbirlerinin gözlerine bakan partnerlerin kalp atış hızları birbirine eşitleniyor. Başka bir deyişle aşk gözlerden kalbe geçiyor ve sevenleri sakinleştiriyor! Yeri gelmişken bir başka araştırmaya daha değinmekte fayda var. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, sevdiğimiz birine sarılmak, vücudumuzun oksitosin salgılamasını sağlıyor ve ağrı kesici etkisi yaratıyor.

BİR AĞAÇLA EVLENMEK ZORUNDA KALABİLİRSİNİZ
Hindistan, astrolojiye belki de dünyada en çok önem veren ülkeler arasında. Hâl böyle olunca, ilişkiler de gezegenlerin konumundan nasibini alıyor. Örneğin ülkenin bazı bölgelerinde, yıldız haritası Mars’ın etkisi altında olan kişilerin yapacağı evliliklerin kötü sonuçlanacağına inanılıyor. Neyse ki bu kozmik talihsizliğin üstesinden gelmenin bir yolu bulunmuş. Mars’ın etkisi altındaki kişi, önce temsili olarak bir muz ağacıyla evlendiriliyor. Böylece olumsuz etkililerin silindiğine inanılıyor ve ağaçtan boşanan kişi aşk hayatına kaldığı yerden devam ediyor.

‘OSCAR LANETİ’ İLİŞKİLERİ BİTİREBİLİR
Magazin basınını takip edenler, Oscar kazanan pek çok aktrisin kısa süre içinde boşandığını duymuştur. Hatta ABD basınında zaman zaman bir ‘Oscar laneti’nden söz edilir. Peki nedir bu işin aslı? Toronto Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar, bu soruya yanıt bulmak için 1936-2010 yılları arasında En İyi Aktris ödülü alan kişilerin medeni durumlarını mercek altına almış. Sonuçta Oscar alanların, aday gösterilip Oscar alamayanlara kıyasla 1.68 kat daha fazla boşandığı tespit edilmiş. Boşanmalardaki artışın nedeni tam olarak belirlenemese de araştırma ekibi Oscar kazanmanın bir tür statü değişimine neden olarak aile içi uyumu bozduğu düşüncesinde.

Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21