TURİZMİN SESİ
Festivalin ilk gecesinde Ankara Develet Opera ve Balesi tarafından ''Aida'' adlı eser sahnelendi. Festivalin açılışı öncesinde Rixos Oteli'nde bir kokteyl düzenlendi. Kokteyle Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Antalya Valisi Alaattin Yüksel, Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Rengim Gökmen, Kaymakam Ahmet Ümit, Garnizon Komutanı Binbaşı Fatih Yılmaz, İlçe Emniyet Müdür Ali Korucu ile sanatçılar katıldı.
Burada bir konuşma yapan Gökmen, yaz aylarının dünyanın pek çok ülkesinde festivallere ev sahipliği yaptığını, aynı şekilde 16 yıldır Aspendos Antik Tiyatrosu'nda da festival heyecanının yaşandığını söyledi. Atatürk'ün çizdiği yolda sanat ve kültürde ilerlemenin en önemli adımlarından birinin bundan 60 yıl önce atıldığını ifade eden Gökmen, Devlet Tiyatrosu ve Operası Kanunu'nun kabulünün 60. yıl dönümünü kutlamanın sevincini duyduklarını belirtti.
Antalya Valisi Yüksel de ilin Akdeniz çanağında ve dünyada artık bir turizm markası haline geldiğini söyledi. Festival dolayısıyla Antalya'da kültür ve turizmin kucaklaştığını ifade eden Yüksel, ''Antalya artık bu çanakta parlayan bir yıldız. Biz yıldızız, ama her yıl bu ayda bir güneş doğuyor ve Aspendos Festivali başlıyor'' dedi. Müsteşar Yardımcısı Gül, Kültür ve Turizm Bakanlığının yıllardır 2'ye ayrılması gerektiği yönünde tartışmaların yapıldığını anımsatarak, ''Kültür ve Turizm Bakanlığı birleşmeli mi ayrılmalı mı denilir, ancak bu festivalin yapılması kültür ve turizmin işbirliğini ortaya koyuyor'' diye konuştu.
Efsane, Opera Aspendos Sahnesinde Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali'nin ilk gecesinde Giuseppe Verdi'nin ''Aida'' operası sanatseverlerle buluştu. Açılış gecesinde bir konuşma yapan Rengin Gökmen, sözlerine ''bizler bu ülkenin insanları olarak ne kadar şanslıyız'' diyerek başladı. Türkiye'nin çok önemli bir kültür mirasına ev sahipliği yaptığını vurgulayan Gökmen, bu mirasın aynı zamanda onu korumanın sorumluluğunu da beraberinde getirdiğini söyledi.
Aspendos Antik Tiyatrosu'nun, bu kültürel mirasın içinde önemli bir yer teşkil ettiğini aktaran Gökmen, bu tiyatroda akustik sanatların sergilenmesinin de tiyatronun insanlığının hizmetine sunulması anlamına geldiğini kaydetti. ''Bizler hem mirası korumuş hem de insanlığın hizmetine sunmuş oluyoruz'' diyen Gökmen, opera ve bale sanatlarının anlaşılması zor, üst düzey sanatlar gibi görülmesine karşın değişik gruplardan insanları bir araya getiren birleştirici bir sanat dalı olduğunu ifade etti.
Festivalde görev alan toplulukların başarılarının bu sanatların ''Batı'nın işi'' olduğu yönündeki tezi çürüttüğünü dile getiren Gökmen, ''Opera, Doğu-Batı işi değildir. Ayrıca modern Türkiye'nin aydınlık yüzünü göstermektedir'' diye konuştu. Gökmen, geçtiğimiz günlerde düşen Fransız uçağında yaşamını kaybedenlerin arasında Türk Arp sanatçısı Fatma Ceren Necipoğlu'nun da bulunduğunu anımsatarak, bu akşamki müziklerini kazada yaşamını kaybeden tüm kurbanların anısına adadıklarını söyledi.
Müsteşar Yardımcısı Gül de 1800 yıllık Aspendos Antik Tiyatrosu'nun büyüleyici atmosferinde opera ve bale sanatlarının sergilenmesinin çok anlamlı olduğunu bildirdi. İnsanların iyi vakit geçirirken tarihi de öğrenmesinin en iyi yollarından birinin de festivaller olduğunu belirten Gül, Aspendos Festivali'nin bu yöndeki etkinliklerin en iyileri arasında yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin çok zengin bir kültüre sahip olduğunu ifade eden Gül, aynı zamanda kültürlerin buluştuğu bir köprü konumunda bulunduğu kaydetti. Gül'ün konuşması sırasında bazı sanatseverler, eserin geç başlaması sebebiyle alkışla tepki gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da rahatsızlığı nedeniyle açılışta yer almadığı belirtilerek, Günay'ın mesajı okundu.
Daha sonra 4 perdelik ''Aida'' operası sahnelendi. Orkestrayı şef Rengin Gökmen'in yönettiği eseri Vincenzo Grisostomi Travaglini sahneye koydu. Dekor ve kostüm tasarımını Savaş Camgöz'ün hazırladığı eserde başlıca rolleri Evren Ekşi, Efe Kışlalı, Sitare Çelebi, Eralp Kıyıcı, Tuncay Kurtoğlu, Mithat Karakelle, Cem Akyüz ve Ferda Yetişer üstlendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.