TURİZMİN SESİ
ABD, İngiltere, Yunanistan ve Fransa başta olmak üzere yurt dışından çini hayranları tarafından da ısmarlanarak yaptırılan çini örneklerinden bazılarında, gemicilik ve av hayatıyla ilgili az bilinen desenler de kullanılıyor. Çini ustası İbrahim Kuşlu, Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç ettikten sonra bir seramik atölyesinde çalışmaya başladığını belirterek, yaklaşık 10 yıl boyunca çini ustası Turgut Tuna'nın yanında mesleği öğrendikten sonra 2000 yılında kendi atölyesini açtığını anlattı.
Atölyesinde yaklaşık 2 yıl boyunca kendi tarzını bulmak ve "yeni bir tat" oluşturmak için birçok denemede bulunduğunu dile getiren Kuşlu, Bizans ve Selçuklu döneminden, İznik çiniciliğinin en zirve dönemi olan 16. yüzyıla kadar uzanan zaman dilimindeki çini örneklerinin reprodüksiyonlarının yanı sıra geçmişten izler taşıyan yeni form ve desenler üzerinde de çalıştığını ifade etti.Kuşlu, bazı büyük firmalar için yaptığı butik işlerin dışında özellikle yurt dışından özel sipariş üzerine üretimde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: "Genelde yabancılar bu konuda çok ilgililer. Müzede beğendikleri eserlerin fotoğraflarını getiriyorlar, biz de birçok deneme sonucunda onların istediklerine en yakın ürünleri ortaya çıkarıyoruz. Örneğin ABD'den gelen bir çift, ürünlerimizle ilgilenmiş, daha sonra ürünlerimiz oradaki arkadaşları tarafından da çok beğenilmişti. Bu olayla bağlantılı olarak 2007 yılında davet edildiğim ABD'nin New York kentinde sergi açtım."
Çinide, genellikle lale, karanfil, sümbül ve gül gibi desenlerin bilindiğine ve kullanıldığına işaret eden Kuşlu, bu desenler dışında geçmişte kullanılan ama günümüzde az bilinen av hayatının yansıtıldığı ve kalyon gibi denizcilikle ilgili desenleri de günümüze taşıdığını vurguladı.
Kuşlu, bilgilerini yeni kuşaklara aktarmayı hedeflediğini ifade ederek, "Bu işi yapmak için çok sevmek gerekir. Yapım aşamasında bir sürü aksilik olabiliyor. Çinicilikle uğraşmak isteyenlerin, her şeye sıfırda başlama azmi olması gerekiyor" diye konuştu.Emek yoğun iş olması dolayısıyla parça fiyatlarının ucuz olamadığını belirten Kuşlu, ürettiği eserlerin fiyatının, 50 liradan başlayıp 5 bin liraya kadar çıkabildiğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.