TURİZMİN SESİ- Halil ÖNCÜ-ANTALYA
YÖRSİAD ( Yörük Sanayici ve İş Adamları Derneği ) 2014 Faaliyet Yılı Aralık Ayı Olağan Toplantısı Porto Bello Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya konuşmacı konuk olarak TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) Başkanı Başaran Ulusoy katılırken, gecede ülke ve Antalya Turizmindeki gelişmeler değerlendirildi. Toplantı öncesi YÖRSİAD’a yeni üye olan Cemal Şahin İyicil,Hakan Varol, Hamdi Cihangir Tarakçı, Mustafa Kaya,Kadri Ozan Özkırmızı ve Özgür Coşkuner’e rozetleri TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy tarafından takıldı. Toplantıya TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un yanı sıra TÜRSAB 2. Başkanı Firuz Bağlıkaya, KETOB ( Kemer Turistik Otelciler Birliği ) Başkanı Tayyar Gül, KKTC Antalya Temsilcisi Münir Erer Korman, Rus Sanat ve Kültür Başkanı İrina Balcı ile YÖRSİAD Yönetim Kurulu ve üyeleri katıldı. Toplantı sonrası Ulusoy’a bir plaket verilirken, hep birlikte günün anısına bir hatıra fotoğrafı çektirildi.
YÖRSİAD Türkiye’nin birçok bölgesinde şubeler açacak
Toplantının açılış konuşmasını yapan YÖRSİAD Başkanı Semih Beken, yaklaşık 2.5 ay gibi bir süre Amerika’da iş seyahatinde olduğunu ve bu süre içerisinde YÖRSİAD’ın çalışmalarını 2.Başkanı Musa Taşkın ve Yönetim Kurulu üyelerinin en iyi şekilde yerine getirdiğine dikkat çekerek teşekkürlerini sundu. Beken, sadece yerel bir dernek olarak değil tüm Türkiye’ye yönelen bir dernek olarak çalışmalarını yürüttüklerini de ifade ederek, Antalya’nın YÖRSİAD’ın genel merkezi olacağını ve İstanbul şubesi ile başlayan şubeleşme çalışmalarının diğer birçok ilde de zamanla hayata geçeceğini vurguladı.
Beken “Antalya’yı bundan böyle olduğunun daha ötesinde ileriye taşımak hepimizin hedefi!”
Konuşmacı konuk Başaran Ulusoy’un davetlerini kırmayarak toplantıya katılıp değerli görüşlerini paylaştığı için teşekkürlerini de sunan Beken, Antalya’nın en önemli gelir kaynağının turizm ve tarım olduğuna da dikkat çekerek, “ Biz turizmde daha da ileriye gitmek istiyoruz. Bu arada Antalya’nın marka değerini de yükseltmek istiyoruz. Bu anlamda da YÖRSİAD olarak elimizden geldiğince de katkı koymak istiyoruz. Biliyorsunuz Antalya’da G20 zirvesi olacak. Onun ardından EXPO 2016 geliyor. Hızlı bir döneme giriyoruz. Antalya’yı bundan böyle olduğunun daha ötesinde ileriye taşımak hepimizin hedefi” diye konuştu.
YÖRSİAD’ın konuğu olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başaran Ulusoy en kısa sürede YÖRSİAD’a üye olmak istediğini de belirterek davet için teşekkürlerini sundu. Turizmdeki gelişmeleri değerlendiren Başaran Ulusoy Kongre turizmi, Antalya’nın turizmdeki yeri ve önemi, turizmde doğanın önemi, vizeler, sağlık turizmi ve son dönem Rusya’da yaşanan ekonomik kriz hakkında görüşlerini YÖRSİAD üyeleri ile paylaştı. Ulusoy konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
Bize bugün vize koyanlara bir gün biz vize koyacağız!
“Bize vize koyan ülkelerin kendilerine bir çeki düzen vermeleri lazım. Litvanya’yı alıyorsunuz, daha dünün komünist Bulgaristan’ını, Romanya’sını alıyorsunuz. Türkiye niye dışarıda kalıyor. Bize vize koyanlar bu vize konusunu yumuşatmadıkları sürece biz de onlara turist göndermeyeceğiz. Ben bizzat bu konuya dikkat ediyorum. Ve bir gün bizim de onlara vize koyabileceğimizi, o ülkeler unutmasın! Dünyanın 17.ekonomisi, turizmde altıncı sırada, gelir bakımından 11. Sırada, dünya nüfusunun % 1’i ama dünya ticaret hacminin % 2 sini yaşayan bir Türkiye var”
Kongre turizminde çok başarılıyız!
“ Kongre turizminde başarılıyız. Bir zamanlar kongre turizmi yapabilecek ekibimiz yoktu. 1991 yılında TÜRSAB’da ilk başkanlık yaptığım dönemde Lütfi Kırdar Kongre Salonunu spor salonundan alıp kongre salonu olarak faaliyete geçirmiştik. Bugün orası amiral gemisi. Bunun yanında diğer kongre merkezlerimiz ile İstanbul’da aynı anda 35 bin kişinin kongre yapabilecekleri salonlara sahibiz. Yetmedi , Efes kongre merkezi ile Avrupa’nın en akıllı binasını yaptık. Seyahat acenteleri birliği olarak ağırlığını biz çektik. Kuşadası’nda Kongre merkezi’nin yanı sıra Marmaris’te bir Kültür merkezi yaptık. Şimdi
Gaziantep’te GAP’ta bir kongre merkezi yapıyoruz”
Antalya bir turizm başkenti. Bunu inkar etmek kimsenin haddine düşmez!
“Antalya bir turizm başkenti. Bunu inkar etmek kimsenin haddine düşmez. Biz kanunla kurulmuş olan EXPO’nun içinde yer alıyoruz. Zaman zaman otelci arkadaşlarım bana kızıyorlar. İstanbul’da otel yapın diyorum. Antalya’da şu anda yedi bin yatak devreye girmiş. Bunun hesabı ne? Fiyatları bundan sonra Türkiye’nin kırması mümkün değil. Biz 1990 Körfez krizi yaşadık, 1999 Apo krizini yaşadık ve zaten kriz doktoru olduk. Ama moralimizi bozarsak önce fiyatları kırarız. Fiyatları kırarsak kaliteyi bozarız. Kaliteyi de bozarsak bir daha kendimizi toparlayamayız. Biz üzerimize düşecek görevleri gayet iyi biliyoruz. Bizim kimseyle bir kavgamız yok”Bir yerin belleğine ve eskisine dokunursan kaybetmeye başlarsın.
“Bir yerin belleğine ve eskisine dokunursan kaybetmeye başlarsın. Biz yıkmışız gökdelenler yapmışız. Çok katlı binalar yapmışız. Doğayı bozmuşuz. Balık çiftlikleri kurmuşuz, Kaz dağlarını kazmışız, Fethiye’de Üzümlü’de Çimento Fabrikası yapmaya kalkmışız, zeytin ağaçlarını kesmişiz. Var mı böyle bir şey? Tabiat intikamını alır. Karadeniz’in öldüğü, Marmara’nın can çekiştiği, Ege’nin nefes almaya çalıştığı, Akdeniz’in ise atıklardan boğulduğu bir dönem yaşıyorsunuz. Akdeniz’e tam 250 milyon insan atıklarını atıyor. Tek arıtma tesisi olan ülke ise Türkiye. Burada Saklıkent’in de,Göynük’ün de, Elmalı’nın da kıymetini bilememiz gerekiyor. Çok büyük tahribatlar yaşanıyor. Belediye Başkanlarının öbür dünyada yatacakları yeri gayet iyi biliyorum. Cennete gitmeyeceklerini iyi biliyorum. Gerisi onlara ait!”
Sağlık Bakanlığında “Sağlık Turizmi Genel Müdürlüğü” kurulacak.
“Sağlık turizminde 100 milyar Eour’luk bir Pazar var Türkiye’de. Avrupa yaşlanıyor. Yaş ortalaması 80’e girmiş. Dişinden böbreğine, kalbinden bütün bakımlarını yapacakları yer Türkiye. Fazla bir şey istemiyoruz. 10 Milyar Euro istiyoruz. Ve bunu da alacağız. Sağlık turizmi konusunda Sağlık Bakanlığımız ile birlikte yaptığımız çalışmalarda önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığında “Sağlık Turizmi Genel Müdürlüğü” kurulacak. Burada otelcinin ya da seyahat acentesinin sağlık hizmetini göremeyeceği, turizmcinin de sağlık hizmeti yapamayacağı bir anlayışı sergilemeye çalışıyoruz. Kolay bir yoldan geçmiyoruz. Buraya kolay gelmedik. Ama el yordamı ile geldiğimiz bu güzel toprakları bu sahil bandını bozmamamız lazım. Birinci banda Allah’tan turizm tesisleri yapılmış. Yapılmasaydı kooperatif evleri ve taş yığınları ile dolacaktı. Ama ne oldu birinci şerit mükemmel, arka şeride geçtiğiniz zaman berbat. Bunlara dikkat edilmesi lazım.””
Ruslar iki şekilde tatile çıkarlar. Ya dertten ya zevkten!
“Bir kriz var. Biz bunu 90’lı yıllarda da yaşadık. Dünya bunu yaşıyor. Resesyaon daralma Amerika ve Avrupa’yı sıkıştırmıştır. Yunanistan hala kendine gelememiştir. Bir kriz var ve moralimizi bozmadan bunu hep beraber atlayacağız. Onun için 60 dolardan 120 dolara çıktığı zaman benzin fiyatları havayolu şirketleri fiyatları arttırmışsa, 115 dolardan 70 dolara düşmüşse de fiyatları ucuzlatmalıdır. Rusya bizim için önemli bir Pazar. Seyahat Acentelerinin ve Tur Operatörlerinin çalışmalarını dikkatle izliyoruz. Bir kriz masası kurduğumuz zaman onlarda fiyatları aşağıya çekecekler. Ruslar iki şekilde tatile çıkarlar. Ya dertten ya zevkten. Dertten de zevkten de gelinecek ülke Türkiye. Bu krizi beraber atlatmamız lazım. Beraber başarmamız lazım. Kaliteyi bozar, fiyatları aşağıya çekersek, hizmet anlayışına zarar verirsek bir daha toplamamız mümkün değil. Biz bu yanlışı 1990 yılında yaptık. Oteli olan arkadaşlarımız sabırlı olsunlar. Dayanmak mecburiyetindeyiz. Bugün Mısır gelirini tamamen Turizme bağlamış oda bir çaba içinde. Şu anda avantajımız Avrupa Birliğinin Rusya ile soğuk olmasıdır”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.