• BIST 9237.96
  • Altın 2947.706
  • Dolar 34.3538
  • Euro 36.7108
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

Anne-babalık duygusunu Türkiye’de yaşadılar

Anne-babalık duygusunu Türkiye’de  yaşadılar
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, anne-baba adaylarına her zaman “Asla pes etmeyin!” diyor
TURİZMİN SESİ

Onlar Belçika, Avusturya, Fransa, Almanya, İngiltere’de yaşayan Türk aileler. Anne-baba olabilmek için defalarca tüp bebek denemesi yaptılar. Yaşadıkları ülkelerde devletin onlara sağladıkları olanakları sonuna kadar kullandılar. Ancak başarılı olamadılar. Anne-babalık duygusunu bir türlü tadamadılar. Hatta zaman zaman ‘Sizin çocuğunuz olmaz’ denildiği anlar oldu.Ellerinde tüm teşhis ve ‘Çocuğu olmaz’ raporlarıyla son bir umut kendi ülkelerinde tüp bebek tedavisi denemek için yollara düştüler.Ve ülkesinde anne-baba olan çoğu ailenin ağzından dökülen şu cümle oldu: “Onca yıl boşuna bekledik, ağladık, yıkıldık… Aile olmak bize kendi ülkemizde nasip oldu. Keşke kendi ülkemizde daha önce deneseymişiz…”
 
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, anne-baba adaylarına her zaman “Asla pes etmeyin!” diyor.
 
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, yurt dışından gelen hastaları ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Yurt dışından gelen, özellikle de defalarca denemiş, yorulmuş, üzgün, gurbette olan hastalarımızın tedavileri, ülkesinde yaşayan hastalarımıza göre biraz daha zor olabiliyor. Hele ki ellerinde ‘Çocuğun olmaz raporu’ ile gelenlerin morallerini toparlayabilmek biraz zaman alıyor. Tüm detaylı teşhis ve tarama yöntemleri uygulandıktan sonra kendilerine sonucu açıklıyoruz. “Anne-baba olabilirsiniz; eğer düzenli ve iyi bir tedavi protokolü uygularsak, sizin çocuğunuz olabilir. Haydi, şimdi moralinizi düzeltin ve bana yardımcı olun” diyorum. O anki mutlulukları görülmeye değer. Zaten hamilelik haberini aldığımız zaman hem onların, hem de benim sevincim katlanıyor. Ben her zaman hastalarıma şunu söylüyorum: ‘Asla vazgeçmeyin, asla!’. Fransa, Almanya, Avusturya, Belçika’dan gelen hastalarımın çoğunun doğumu yurt dışında gerçekleştiği için onlarla sürekli telefon ve internet üzerinden online olarak haberleşerek, oradaki doktorlarıyla koordineli olarak hamilelik sürecini geçirmelerini sağlarız. Bugüne kadar yüzlerce aileyi çocuk sahibi yaptık ama şunu söyleyebilirim ki gurbetten gelen hastalarımız benim için her zaman özeldir. Onların sevinç çığlıkları bizim sevinç gözyaşlarımıza karışır…”
 
İşte yurt dışında defalarca başarısız tüp bebek tedavisinden sonra İstanbul’da anne-baba olan ailelerin hikayeleri… 
 
20 yıllık özlemleri 'Umut'la son buldu
İngiltere'de uzun yıllar boyunca gördükleri tüp bebek tedavisi sonucunda "Çocuğunuz olmaz" denilen çift, Türkiye'ye geldikten sonra bebek sahibi oldu. Londra'da yaşayan Nergiz-Ali Bulut çifti normal yollardan çocuk sahibi olamayınca doktora başvurdular. Tam altı kez aşılama tedavisi yapıldı. Bunlardan da başarılı sonuç elde edilemedi. Sonra tüp bebek tedavisine geçildi. Bu tedavilerin birincisinde hamilelik elde edildi. Hamilelik altıncı ayda erken doğum ve bebek kaybı ile sonuçlandı. İkinci tüp bebek denemesinde ise, yine bebek üç aylıkken anne karnında kalbi durdu. İkinci bir hüsran daha yaşadılar. Her defasında sonuç hep hayal kırıklığı oldu. Londra'da yapılan son tüp bebek tedavisinde Nergiz Bulut'a yumurta ve embriyo kalitesinin iyi olmadığı söylendi. Londra'daki doktorlar; "Sizi artık tedaviye alamayacağız, kendi yumurtalarınızla kesinlikle çocuğunuz olmaz" diyerek Bulut çiftini tedaviye almayı reddettiler. Bulut çifti, kendi ülkelerinden son bir kez denemek için yola çıktılar. 'Eğer yeryüzünde bir şans varsa, onu da kendi ülkemizde deneyelim' dediler. Ve tam 20 yıl sonra, 2015 yılında Umut bebeği kucaklarına aldılar. 
 
Paris’te “Sen çocuğun ancak hayalini kurarsın” dediler
İstanbul’da üçüzleri oldu 
Fransa’da yaşayan Sebahat-Serhat Bağlı çifti, dört yıllık evliyken normal yollardan çocuk sahibi olamadıkları için Paris’te tüp bebek tedavilere başlandı. Üç kez aşılama tedavisi yapıldı ancak başarılı sonuç elde edilemedi. Sebahat Bağlı’da ileri derecede Polikistik Over Sendromu, Serhat Bağlı’da ise sperm kalitesinde düşüklük vardı. 26 yaşındayken Paris’te gittiği doktor, “Sen bu yaşta menopoza girmek üzeresin, çocuğun ancak hayalini kurarsın” dedi. Bunun üzerine Bağlı çifti şanslarını Türkiye’de denemek istedi. 2013 yılında dünyaya gelen üçüzleri Zeynep, Elif ve Mehmet Emin ile 13 yıl sonra tam anlamıyla kocaman bir aile oldular.
 
17’ncide Ali Bebek oldu
Berlin’de yaşayan ve genç yaşta evlenen Fatoş-Kureyş Badem çifti tam 17 kez tüp bebek tedavisi gördü. Almanya’daki denemeler yüzünü güldüremedi. Tedaviler, beklentiler, her seferinde sonuçsuz kaldı. Fatoş Badem midesi bulansa, başı dönse, ‘Bu kez hamileyim’ diye düşünüyordu. Yıprandılar, yeri geldi pes ettiler. Toparlanınca yeniden denediler. Fatoş Badem’in yumurtaları azalmaya başlamıştı. Eşinin spermleri hareketsizdi. Son kez ama bu defa Türkiye’de denemek istediler. Fatoş Badem, 2012 yılında İstanbul’daki ilk denemelerinde tedavi başarıyla sonuçlanınca hamile kaldı. Badem ailesi Ali bebeğe kavuştu. Fatoş Badem: “Hamile kalmak inanılmaz bir şeydi. Gece yarısı kalkıp, karnıma bakıyordum. Karnım indi mi? Hâlâ şiş mi diye kontrol ediyordum... Yataktan kalkıp, baktığımı bile bilirim. Neyse ki bütün sıkıntılara değdi. Şimdi oğlum Ali’yi seyrediyorum ve hâlâ inanamıyorum. ‘Bu benim oğlum mu?’ diyorum. Bazen zor oluyor ama çocuk sahibi olmak isteyenlerin pes etmeden denemelerini öneriyorum. Stres yaşamasınlar, umutlarını yitirmesinler...” diyerek duygularını anlatıyor.
 
Viyana’da yaşayan iki kız kardeş PGT ile anne oldu
Viyana'da yaşayan iki kız kardeş, teyzelerinin oğulları olan iki erkek kardeşle yani kuzenleri ile evliler. Her ikisinin de çocukları olduğu zaman Netherton sendromu yani  'Istakoz çocuk' olarak da bilinen cilt hastalığı ortaya çıkıyor, deriyi tamamen dökerek koruyucu tabakayı yok ettiği için bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle bebeklerin ölümüne neden oluyor.  'Çocuk sahibi olmak istiyorsanız Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yapılması gerekiyor' deniliyor. 2007 yılında önce Havva-Tahir Karagöz'ü, iki ay sonra da Özlem-Recep Karagöz'ü sağlıklı çocuk sahibi yapan ekibimiz, iki yıl sonra yani 2009 yılında Özlem-Recep Karagöz'ü yeniden anne-baba yaptı. Hem de bu sefer ikiz bebekleri oldu. Tedavi için Türkiye'ye gelen Özlem Karagöz, üç çocuk sahibi bir anne. İlk çocuğu Su Eda 8 yaşına gelen Özlem Karagöz'ün, ikizleri de 6 yaşında. Havva-Tahir Karagöz çifti ise geçen sene bir sağlıklı bebek sahibi daha oldu. Onların ikinci bebekleri de bir yaşına yaklaştı. 
 
Almanya ‘Boşuna uğraşmayın’ dedi
18 yıl sonra İstanbul’da ikizleri oldu
Almanya'da yaşayan ve orada çocuk sahibi olmak için 18 yılda 3 ayrı tüp bebek merkezine başvuran Sıddık ve Berrin Çolak çifti, son bir umutla geldikleri İstanbul'da gördükleri tedavi sonrası, ikiz erkek bebek sahibi oldu. Almanya'da evliliklerinin 4. yılından itibaren çocuk sahibi olmak amacıyla 3 tüp bebek merkezine başvuran; ancak uygulanan tedavilerden sonuç alamayan Berrin ve Sıddık Çolak çifti, 2005 yılında bir televizyon programı sonrası İstanbul'daki Ferti-jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi'ne başvurdu. Almanya'da uygulanan tedavi sonrası kendilerine “Olmaz, boşuna uğraşmayın” denildiğini anlatan çiftin, İstanbul’da uygulanan tedavisi sonrası Emir Mustafa ve Demir İsmail adlı ikiz bebekleri oldu.
Kaynak: Haber Kaynağı
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21