TURİZMİN SESİ
Turizmden aldığı payı artırmak için biraraya gelen ilçenin kamu, yerel, üniversite ve sivil toplum örgütleri, işe bölge tanıtımıyla başladı. 9 yıl aradan sonra tekrar Mavi Bayrak alan ve Karadeniz'in tek mavi bayraklı plajına sahip olan Akçakoca, özellikle doğa, eko, gençlik ve kamping turizmi tutkunlarını bekliyor.
Türkiye'de turizmin başladığı bölgelerden biri olan Düzce'nin Akçakoca ilçesi 70'li yıllarda kampingcilerin güzergâhlarından biri olarak yabancı turiste de hitap ediyordu. Zamanla kamping turizmi Körfez Savaşı ve Balkanlar'daki savaşın da etkisiyle önemini yitirince, Akçakoca turizmde giderek geriledi. Ancak, yerel yönetimin de değişmesiyle birlikte, ekonomisi çok büyük oranda fındıkçılığa dayanan Akçakoca, turizmde artık yeni bir sayfa açmak istiyor.
Turizmden aldığı payı artırmak için biraraya gelen ilçenin kamu, yerel, üniversite ve sivil toplum örgütleri, işe bölge tanıtımıyla başladı. Akçakoca Kaymakamlığı, Akçakoca'yı anlatan bir gezi rehberi hazırlarken, Akçakoca Belediyesi'nin CHP'li çiçeği burnunda yeni yönetimi, turizmdeki altyapı sorunlarını çözmek için çalışmalar başlattı. Akçakoca tanıtım ekibinin en aktif üyeleri olan Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu öğrencileri ise kurdukları gönüllü öğrenci topluluğu ile bölgeye gelen turistlere, öğrencilere rehberlik ederek ilçe hakkında bilgi veriyor.
Karadeniz'in tek mavi bayraklı plajı Akçakoca'da
9 yıl aradan sonra bu yıl tekrar Mavi Bayrak alan ve Karadeniz'in tek mavi bayraklı plajına sahip olan Akçakoca, yaz aylarında 1000-1500 arasında olan yatak sayısını, pansiyonlar ve kiraya verilen evlerle birlikte 4 bine çıkarıyor. Bölgeye has Akçakoca evleri ve bir çeşit ambar olan Bagen'lerden, Rıfat Ilgaz'ın öğretmenlik yaptığı tarihi Orhangazi İlköğretim Okulu'na, tarihi Ceneviz Kalesi'nden, camping alanlarına, Aktaş Şelalesi'nden Kurugöl Kanyonu'na kadar birçok tarihi ve doğal güzelliği bünyesinde barındıran Akçakoca, doğa turizmi ve camping turizminde iddiasını artırıyor. İstanbul'a ve Ankara'ya yakınlığıyla dikkat çeken ilçe, hafta sonu doğayla baş başa kalmak isteyenlere birçok alternatif sunuyor.
Turizm için kamu ve yerel yöneticiler el ele verdi
Akçakoca Kaymakamlığı ve Akçakoca Belediyesi'nin davetlisi olarak Akçakoca'ya 23-24 Mayıs 2009 tarihleri arasında bir gezi düzenleyen Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) üyeleri, ilçenin tarihi ve turistik bölgelerini gezdi. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu öğrencilerinin oluşturduğu Düzce Üniversitesi Turizm Araştırma Topluluğu'nun (DÜTAT) rehberlik ettiği gezide, ilçenin turizm potansiyeli hakkında bilgi verilirken, Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu'nda düzenlenen bir panel ile ilçenin turizm sorunları ele alındı.
Akçakoca hafta sonları için önemli bir destinasyon
Panele Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu'nun aralarında bulunduğu kamu ve yerel yönetimden yetkililer, turizmciler ile öğrenciler katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, turizm sektörünün gelişmesinin Akçakoca için önemli olduğunu belirterek, öz-sermaye, altyapı, ürün çeşitliliği gibi eksikliklerin yanı sıra en önemli eksikliklerinin eğitimli insan gücü olduğunu dile getiren Şerifoğlu, Akçakoca'nın hafta sonları için önemli bir destinasyon haline gelebileceğini söyledi.
Panelde Turistler ne istiyor, Akçakoca ne sunabilir? konulu bir sunum yapan TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, dünyada 700 bini aşkın destinasyon olduğunu hatırlatarak, turizmde farklılaşmanın önemine dikkat çekti. Sürdürülebilir eko turizmden elde edilen gelirin yüzde 90'ının yerel ekonomilere kaldığını vurgulayan Köfteoğlu, Akçakoca'nın bu turizm çeşidinden faydalanması gerektiğini kaydetti.
Ege ve Akdeniz'in popüler tatil merkezleri pek bilinmezken, Akçakoca önemli bir tatil merkezi olduğunu anımsatan Köfteoğlu, Geçen yıl yerli-yabancı toplam 102 bin 314 turist ağırladı. Yıldızı yeniden parlıyor. Ankara ve İstanbul'a 2-2.5 saatlik uzaklıkta. Burada; Kültür, İnanç, Yayla, Spor, Deniz, Termal, Kongre, Gençlik, Doğa Turizmi ve Kuş Gözlemciliği yapılabilir, iklimi de özellikle kamp turizmi için son derece uygun dedi.
Akçakoca'da farklı olarak fındık turları, köy düğünleri turları da yapılabileceğine değinen Köfteoğlu, Akçakoca'da kamu, yerel, üniversite ve sivil toplum örgütlerinin biraraya gelerek çalışma yapmasının önemli olduğuna işaret etti. Köfteoğlu, sadece Akçakoca'yı değil, Düzce'yi hatta bütün bir bölgeyi birlikte pazarlanmasının doğru olacağını kaydetti.
Panel soruların yanıtlanmasının TUYED adına Kerem Köfteoğlu'na ve geziye sponsor olan SSC Tur yetkilisi Ömer Özcan'a plaket verildi.
Geziden notlar:
*Yapımına 1990'da başlanan ve alınan kredilerin geri ödenememesi nedeniyle TMSF tarafından el konulan şehir merkezindeki Ceneviz Otel'in inşaatı dikkat çekiyor. Otel tamamlanırsa 400 yatağı ve toplam 600 kişilik iki konferans salonu bulunacak.
*Ünlü yazar Rıfat Ilgaz'ında öğretmenlik yaptığı tarihi Orhangazi İlköğretim Okulu güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş.
* Akçakoca denizinden çıkan ve ağaç üzerine oyulmuş Lenin heykeli son derece dikkat çekici. Akçakoca Belediyesi heykeli şimdilik belediye garajında muhafaza ediyor. Heykelin turistik amaçlı kullanımı da konuşulanlar arasındaydı.
* Akçakoca merkezindeki askeri uçak iki yılda Akçakoca'nın sembollerinden biri haline gelmiş. Silahlı kuvvetlerden satın alınan deniz kıyısındaki eski uçağın denize batırılması ve dalış turizmi için kullanılması da düşünülüyor.
* Hemşin Köyü'ndeki Hemşin Camii ve Hemşin köylülerinin yaptığı yemekler.
* Şişe içerisine gemi maketleri yapan Yahya Yağlıoğlu ustanın el emeği, göz nuru ürünleri.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.