• BIST 9900.25
  • Altın 2874.384
  • Dolar 34.0921
  • Euro 38.0411
  • İzmir 36 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Antalya 32 °C
  • Ankara 31 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Temmuz 2024 65'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Haziran 2024 64'nci Sayısı Yayında 

ADIYAMAN'IN TURİZM HALLERİ

ADIYAMAN'IN TURİZM HALLERİ
Adıyaman'daki tarihi eserlerin turizme kazandırılması için, yöneticiler kadar Adıyamanlı işadamlarına büyük iş düşüyor

TURİZMİN SESİ-Aynur Gürsoy


Turizmde marka olmak isteyen Adıyaman, Kommagene krallığının beş büyük kentinden biri olan Perre antik kenti, dünyanın en büyük Roma yazıtının bulunduğu Arsemia, yine dünyanın en büyük ikinci Roma Köprüsü Cendere, kayalıkların zirvesine kurulmuş 2 bin 200 yıllık Kahta Kalesi, Kommagene anıt mezarı Karakuş Tümülüsü'yle kültür turları için aranan en önemli özelliklere sahip. Ancak Nemrut Dağı'ndaki Tanrı heykellerinden tutun da, Perre, ye, Arsemia'ya, Kahta Kalesi'ne kadar tüm eserler hava koşullarının etkisiyle giderek parçalanmaya yok olmaya yüz tutmuş. Nemrut' Tümülüsü'nün bir terasındaki heykeller daha önce bulundukları yerden alınıp, yan yana dizilmiş. Altlarına da küçük küçük taşlardan destek yapılmış. Tanrılara reva görülen bu garip durumu anlamak zor. Görüntü hiç te iç acıcı değil. Arka terastaki heykeller ise şimdilik yerlerinde duruyor. Her biri dağın zirvesinden bir yöne bakıyor.

Zeus'un hali perişan
Anadolu'yu gezerken özellikle yerel yöneticilerden sıkça duyduğumuz bir söz var; “Başka bir ülkenin elinde olsa burası cennet olur.” Çok da doğrudur üstelik; Nemrut Tümülüsü gibi bir değerin halini görünce; bu söz ne kadar da doğru diye geçiyor insanın aklından. Evet, Nemrut başkasının elinde olsaydı; dünyanın en çok para getiren turizm değerlerinden biri olur, çok iyi pazarlanır, ayrıca insanlar kulaktan kulağa burayı birbirine anlatır, tur şirketleri akın akın buraya turist getirirdi. Onca zahmetli yol aşıp da gördüğünüz manzara üzücü. Heykellerin kardan, yağmurdan, sıcaktan, rüzgardan çatlamış, yer yer dökülmüş halde. Tanrılar Tanrısı Zeus bile bu ihmalkarlığa dayanamamış, binlerce yıl her türlü hava koşuluna inatla direnip ayakta kaldığı halde artık pes etmiş, yüzü parça parça dökülmüş, adeta ihtiyarlayıp, elden ayaktan düşen bir faniye dönüşmüş.

Kahtalı işadamları, kale yıkılıyor!...
Nemrut'a çıkarken de inerken de muhteşem bir manzara var. Trekking için uygun rotalar da göze çarpıyor. Gökyüzünde şahinler uçuyor. Kahta İlçesi'ndeki 2 bin 200 yıllık geçmişe sahip Kommagene Krallığı döneminde yapılan Eski Kahta Kalesi, aşağıdan bakıldığında yalçın kayalıkların üzerinde ihtişamlı duruşuyla etkileyici. Fakat onun da burç ve sur duvarları yıkılmaya başlamış. Bir gece aniden yıkılan burç ve surlarından kopan taşlar, kalenin yanı başındaki Kocahisar Köyü sakinlerinin yüreğini ağzına getirmiş. Tarihi kalenin yamacındaki Kocahisar İlköğretim Okulu da tehlike altında. Bu kale dünyada ender bulunan tarihi eserlerden biri. 1970 yılında yabancı bir arkeolog tarafından kısmen onarılmış. Son yıllarda yıkılma tehlikesi geçirdiği için turistik ziyaretlere kapatılmış. 5 yıldan beri kaleyi görmeye gelen turistler geri dönüyor, ya da bizim gibi yolda durup aşağıdan bakıyor.

 Burası da yabancı bir ülkede olsaydı, restore edilip, hatta düzenli olarak bakımda tutulduğundan büyük paralara mal olacak restorasyona bile gerek kalmadan, müze olarak turizme sunulurdu. Kommagene dönemindeki şölenlerde, konuklar istediği kadar yer içer, şarapların içildiği kutsal kupalar dışında, masada kalan yiyecekleri de kendileri ile beraber götürebilirlerdi. Büyük Antiokhos III Selevkos kralı iken; “Antiokhos… her gün büyük kalabalıkları ağırlardı, çıkarılan ya da yenmeyen yemek tepeleri yanında, ayrıca herkes evine giderken ocak ateşlerinde pişen her tür kara, hava, deniz yaratığından, bütün bütün, bir arabayı dolduracak kadar alırdı. Bunlar yetmiyormuş gibi ballı çörekler ile güzel kokulu mür ve günlük ağaçlarının dallarından örülmüş adam boyundaki altın varaklı çelenkleri de götürürlerdi” diye yazıyor tarihçiler. Evet, Kahta Kalesi de başkasının elinde olsaydı, turistler Kahta Çayını tepeden seyrederken Kommagene şaraplarını yudumlar, ya da Kommagene şölen yemeklerinin canlandırıldığı restoranda bölgeye para bırakıyor olurlardı.

Perre'ye sponsor lazım
Gelelim Perre Kentine. Perre, Kommagene'nin en büyük kentlerinden biri. 2001 yılında antik kentte kazı başlamış ve kentin Nekropol, yani mezarlık alanında kayalara oyulmuş mezarlar bulunmuş. Henüz Akropol'e yani kentin yönetim merkezine yönelik bir çalışma yapılmamış. Nekropolun büyüklüğü kentin genişliği hakkında da bilgi veriyor. Alanın ihtişamı karşısında kazılara ayrılan para devede kulak bile değil.
Adıyaman Müze Müdürü Arkeolog Fehmi Erarslan başkanlığındaki, ODTÜ, Gaziantep Üniversitesi, Dicle Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen kazılara ayrılan paralar, Perre'nin tümüyle ortaya çıkarılması için daha çok zaman gerektiğini düşündürüyor. Perre'ye ilk kazma vurulduğunda ayrılan para 110 bin TL. Antik kentte Zeugma mozaiklerinden de büyük bir mozaik zemin de bulunmuş. Ödenek yetersizliği nedeniyle üstü örtülüp korumaya alınmış.

Perre Antik Kenti Nekropol alanı ve mozaikli villada yapılan kazı ve temizlik çalışmaları sonucu bugüne kadar 518 bin 748 TL harcanmış. ,34 Güney Galeri ve 25 Kuzey Galeri olmak üzere 59 galeride yapılan çalışmalarda 49 oda ve 385 lahit mezar olmak üzere toplam 434 mezarın kazı temizliği bitirilmiş. 217 adet arkeolojik ve 292 adet sikke olmak üzere toplam 509 adet eser Adıyaman Müzesine kazandırılmış. . Perre Antik Kenti nekropol kazılarında ortaya çıkarılan Hellenistik, Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerinden 88 sikke, bölgenin Suriye ve Kommagene arasında önemli bir ticaret merkezi olduğunu da gösteriyor. Perre antik kenti kazıları için geliştirilen projeye Turizm Bakanlığı elbette destek veriyor, Ancak İstanbul ya da başka yerlerde yaşayan Adıyamanlı işadamlarına da büyük iş düşüyor; Doğup büyüdükleri topraklara sosyal sorumluluklarını yerine getirmek üzere harekete geçmeleri için zaman gelmiş de geçiyor bile.

Heykeller ovaya, ova heykele bakıyor
Arsemia'da Perre'den farklı değil. Adıyaman'a 63 km uzaklıkta, Kahta çayının doğusundaki ören yeri, Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş krallığın yazlık başkenti ve idare merkezi. Güneydeki tören yolunda Mitras'ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu'nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı bulunuyor. Yazlık sarayın 170 metre altında, din adamlarının inzivaya çekildiği odalar var. Diğerlerine göre nispeten iyi durumda olsalar da, burası da “Saldım çayıra mevlam kayıra” durumunda. Güvenlik yok. Onlar Kahta Ovasına, Kahta Ovası da onlara bakıyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21