AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var

---

Ankara Ticaret Odası (ATO), Avrupa Birliği (AB) Günü kapsamında "Vize Muafiyeti ile Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi" konulu panel düzenledi. Panelin açılışına, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru, AB Delegasyon Başkanı Hansjörg Haber, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Rauf Engin Soysal katıldı. Panelde bir konuşma yapan Dışişleri Bakan Yardımcısı Koru,  Avrupa Birliği Komisyonu’nun 4 Mayıs’ta vize serbestisine ilişkin raporunu yayınladığını ve Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Konseyi’ne Türkiye’ye uygulanan Schengen Vizesi’nin kaldırılması önerisinde bulunduğunu belirtti. Koru, şunları kaydetti: 

 

“Bu önemli bir dönüm noktasıydı. 1 Haziran 2016 tarihi önemli bir tarih. 2013 yılında imzalanan Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde, Türkiye üzerinden Batı ülkelerine giden yasadışı göçmenleri 1 Haziran’dan itibaren almaya başlayacağız. 1 Temmuz 2016 tarihinde de Schengen Vize muafiyetinin başlamasını öngörüyoruz.”Çipli pasaportlar konusunda yanlış anlamalar olduğunu belirten Koru, “Şu anda kullandığımız pasaportların içinde çip var. 1 Haziran’dan itibaren İçişleri Bakanlığımız sistemini güncelliyor. Aynı pasaportları, aynı sistemi kullanacağız fakat 1 Haziran’dan itibaren pasaportlarımızda biyometrik verilerimiz de olacak. AB ile bir anlaşma sağladık. Bu yıl sonuna kadar biyometrik verili pasaportlarla Schengen Bölgesi’ne vizesiz gitme imkanı sağlanmış olacak” dedi. 2017 yılının başından itibaren, teknik özellikleri çok daha yüksek olan yeni pasaportlara geçileceğini kaydeden Koru, “Yeni pasaport geldiği zaman eski pasaportlar uygulamadan kalkmayacak. Elinizde şu anda 2020 yılına kadar geçerli pasaportlar varsa, bu pasaportları bundan sonra da kullanmaya devam edeceksiniz. Ama Haziran ayından itibaren eğer Schengen Bölgesi’ne vizesiz gitmek istiyorsanız pasaportunuzu yenilemeniz gerekecek” diye konuştu. Koru, pasaport süresinin yeni pasaportlara ekleneceğini, sadece 70-80 TL tutarında cüzdan bedeli ödeneceğini bildirdi. Göçmen konusuna da değinen Koru, geçtiğimiz yıl Ekim ayında Türkiye’den Yunan Adaları’na kaçak yollarla giden göçmen sayısı 7 bin civarında iken uygulanan eylem planı sonrasında bu sayının Nisan ayında 116’ya düştüğünü kaydetti. 36 senelik hariciyeci olduğunu, AB ile ilgili çeşitli görevler yaptığını hatırlatan Koru, “Şunu söyleyebilirim; Avrupa ile hiç bu kadar yakın işbirliği içerisinde olmamıştık. AB’ye tam üyelikte de, yoğun ilişkiler konusunda da hiç bu kadar yakın ilişkilerde olmamıştık. Geldiğimiz nokta mutluluk verici bir nokta. Önümüzdeki dönemin çok iyi kullanılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Koru, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile her alanda işbirliği içinde olması gerektiğini de sözlerine ekledi. AB Günü Paneli nedeniyle ATO’yu tebrik eden Koru, “Sayın Salih Bezci’yi de böyle önemli bir güne ev sahipliği yaptığı için kutluyorum” diye konuştu. 

 

 

Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Rauf Engin Soysal ise konuşmasında vize muafiyeti konusunda yasal sürecin Haziran ayı sonunda tamamlanmasını beklediklerini söyledi. “Türkiye-AB ilişkilerinde önemli bir zaman kesitindeyiz” diyen Soysal, Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi çalışmalarına 2017 yılının ilk çeyreğinde başlanacağını bildirdi. Başta serbest ticaret anlaşmaları olmak üzere Gümrük Birliği’nden kaynaklanan sorunların çözümleneceğini ve ticari ilişkilerde “kazan-kazan” ilkesi temelinde ilerleme sağlanacağını vurgulayan Soysal, sivil toplum örgütlerinin de sürece sahip çıkması gerektiğini kaydetti.  

 

 

AB DELEGASYON BAŞKANI HABER: ”BİRBİRİMİZE BAĞIMLIYIZ”-

Avrupa Birliği Delegasyon Başkanı Hansjörg Haber de konuşmasında, Türkiye-AB ilişkilerinin çok yoğun bir dönemden geçtiğini belirterek, “Şu anda çok önemli bir kavşağa gelmiş durumdayız. Bunun devam etmesi gerekiyor. Biz birbirimize bağımlıyız. Bunun için birbirimize güvenmeliyiz” dedi. Vize muafiyeti konusuna değinen Haber, ekonomik işbirliğini gerçekleştirebilmek için seyahatlerin yoğunlaşması gerektiğini söyledi. AB ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerden de söz eden Haber, 500 milyonun üzerindeki nüfusu ile AB’nin Türk işletmeciler için iyi bir hedef olduğunu kaydetti. Haber, temel bazı sorunlara etkin biçimde cevap veremeyen Gümrük Birliği’nin yeni bir boyuta taşınması gerektiğini de ifade ederek, Gümrük Birliği’nin hizmetler, kamu alımları ve tarım gibi alanlara genişletilmesinin daha fazla refah sağlayacağını bildirdi. Haber, AB ve Türkiye’nin göçmen sorunu konusunda yaptığı işbirliği sayesinde Ege Denizi’nde ölümlerin azaldığını da vurguladı. 

 

 

BEZCİ: VİZE MUAFİYETİ ATO İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci de konuşmasında, Avrupa Birliği’ne vizesiz seyahat hakkının ATO üyeleri için büyük önem taşıdığını belirterek, “Türk vatandaşlarına vize muafiyeti uygulanması Avrupa Birliği ülkelerine de önemli katkılar sağlayacaktır” dedi. Bezci, Ankara’nın 2015 yılında dış ticaretinin 7 milyar doları ihracat olmak üzere toplam 16,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, Ankara’nın Türkiye’nin en çok ithalat yapan ikinci, en çok ihracat yapan beşinci ili konumunda olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 44,5’inin, ithalatının ise yüzde 38’inin Avrupa Birliği’nden gerçekleştiğini kaydeden Bezci, “Avrupa Birliği Türkiye’nin ihracatta da ithalatta da bir numaralı ortağıdır. Türkiye ise AB’nin ithalatında 7’nci, ihracatında ise 5’inci sıradadır. Yani bizim ürünlerimiz AB ülkelerinde rahatlıkla dolaşıyorken, biz o ürünleri üretenler vize sorunu nedeniyle dolaşamıyoruz” diye konuştu. 

 

 

AB’NİN DE TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR

Suriye’den Ukrayna’ya kadar bölgede yaşanan sorunların hem Türkiye’yi hem de Avrupa Birliği’ni yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Bezci, “Bugün gelinen noktada Türkiye ile AB’nin birlikte hareket etme zorunluluğu ortadadır. Türkiye’nin AB’ye olduğu kadar AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı vardır” dedi. Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ekonomiden ticarete, dış politikadan sınır güvenliğine kadar pek çok alanda ortak paydada buluşmak durumunda olduğuna işaret eden Bezci, şunları söyledi: “Türkiye’nin bölgesinde yaşananlar göstermiştir ki Avrupa Birliği’nin güvenliği Türkiye’nin batısında değil doğusunda başlamaktadır. Türkiye, Avrupa Birliği’nin sadece sınır güvenliğinin ve siyasi istikrarının değil ekonomik istikrarının da anahtarıdır.” Türkiye’nin, çok kritik gelişmelerin yaşandığı bir bölgede olmasına rağmen, ekonomik ve siyasi açıdan istikrarını bozmamış güven veren bir ülke konumunda olduğunu vurgulayan Bezci, Türkiye’nin komşularında yaşanan çalkantılara ve dünya ekonomisindeki durgunluğa rağmen büyümesini sürdürmeyi başardığını da sözlerine ekledi. Yaşanan tüm gelişmelere rağmen Türkiye’nin AB’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu belirten Bezci, “Bu ticari ilişkinin Türkiye’ye olduğu kadar Avrupa Birliği ülkelerine de katkısı vardır” dedi. Bezci, Türkiye’nin AB ile bütünleşme çabalarını sürdürmesi gerektiğine işaret etti. Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili tereddütler içeren politikasını bir kenara bırakarak önyargılardan arınması gerektiğini vurgulayan Bezci, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği sürecinde, Türkiye’nin kazandığından fazlası Avrupa tarafından kazanılacaktır” dedi.AB Günü Paneli’nin açılışına büyükelçiler, yabancı misyon temsilcileri, ATO Yönetim Kurulu ve Meclis üyeleri de katıldı.