• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

ABD’DE TÜRK MUTFAĞI TANITILACAK

ABD’DE TÜRK MUTFAĞI TANITILACAK
Aşçılık mesleğine Türkiye'de bayanlar çok ilgi göstermiyor ama 'Kadın aşçıların fendi erkekleri yendi

TURİZMİN SESİ


Uluslararası Chaine Des Rotisseurs Derneğinin Türkiye'de düzenlediği genç aşçılar yarışmasında tek kadın katılımcı olarak 10 erkek arasından birinciliği kazanan Elif Şahbaz, ABD'nin New York kentindeki aşçılık okulu Culinary İnstitute of'da yapılacak dünya şampiyonasında Türkiye'yi temsil edecek. Şahbaz, 112 ülkenin katılacağı yarışmada dereceye girmek için Osmanlı ve Türk mutfağından bir seçki sunacak.

Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz, genç aşçılar yarışmasının uluslararası dernek tarafından Türkiye'de 14 yıldır organize edildiğini ve her yıl dernek üyesi 112 ülkenin birincisini dünya şampiyonasına gönderdiğini söyledi. New York'ta 2 Ekimde gerçekleştirilecek şampiyonada, Türkiye'yi bu yıl ilk kez bir kadın yarışmacının temsil edeceğini anlatan Açıköz, "Yeditepe Üniversitesinde 26 Martta yapılan Türkiye elemelerine 11 aşçı katıldı. Elif, yarışmacılar içinde tek bayandı ve birinci oldu. Yani, 'kadın aşçıların fendi erkekleri yendi diyebiliriz" dedi.

Aşçılığın son yıllarda popüler bir meslek olduğunu ifade eden Açıköz, "Bu durum ülkemizde biraz farklı. Aşçılık mesleğine Türkiye'de bayanlar çok ilgi göstermiyor. Aşçılık, erkek egemen bir meslek değil, sadece tercih edilmiyor. Bu yıl uluslararası bir yarışmada ilk kez bir bayan yarışmacı Türkiye'yi temsil edecek. Elif'in bu konuda örnek alınacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Yarışmaya katılan finalistlerin önceden ne yapacağını bilmediğini, verilen sepetlerdeki malzemelere göre menülerin şekillendiğini anlatan Açıköz, şöyle devam etti: "New York'taki yarışmada da Türkiye'deki konsept geçerli olacak. Yarışmacı, yarım saat içinde gelen sepetteki malzemelere bakarak menüsünü oluşturuyor ve yazılı bir şekilde jüriye sunuyor. Daha sonra malzemelerle 3 saat içinde başlangıç, ana yemek ve tatlı olmak üzere sunumunu yapıyor. Bu yemeklerin her birinden 4 tabak yapılıyor.

Yemekleri farklı jüriler değerlendiriyor ve puanlar toplanıyor. Bunun dışında jüri, menünün yani yemeklerin uyumlu olmasına dikkat ediyor. Yalın halde yemek güzel olabilir ama üçlü düşünüldüğünde ve sofraya geldiğinde uyumlu olmalı." Elif'in Türkiye elemelerinde birinciliği kazanmasını, Osmanlı ve Türk mutfağı içerikli menü hazırlamasına borçlu olduğunu vurgulayan Açıköz, "Biz New York'taki yarışmada da bu doğrultuda hareket edeceğiz. Jüriye farklı bir lezzet sunmak istiyoruz. Orada 112 ülke yarışacak ve 112 farklı yemek ortaya çıkacak. Bunların arasından farklı olduğumuzu göstermek istiyoruz" dedi.

Açıköz, New York'taki yarışmada dereceye girenlere çeşitli sponsor firmalardan mutfak malzemeleri, para ve Fransa'daki aşçılık okulu Le Cordon Bleu'da 1 yıllık eğitim gibi ödüller verileceğini sözlerine ekledi.
26 yaşındaki Elif Şahbaz da Gazi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduğunu, ancak aşçılığa çocukluğundan bu yana ilgi duyduğunu söyledi.
Asker kızı olduğu için Anadolu'nun birçok yöresini gezdiğini, farklı lezzetleri tatma fırsatı bulduğunu anlatan Şahbaz, "İşletme okumadan önce de bu mesleği yapmak istiyordum. Okul bittikten sonra çok geç kaldığımı düşünüyordum. Ama bu mesleğe yönelmek istiyordum. Onun için yemek kurslarına katıldım. Bir yemek yarışması organizasyonu sırasında Zeki usta ile tanıştım ve o zaman her şey değişti" diye konuştu.


Şahbaz, Zeki Açıkgöz'e çok şey borçlu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Zeki ustaya bu mesleğe olan ilgimden bahsettim bir değerlendirme süreci oldu. Sonra onun şef aşçı olduğu otelde işe başladım. Kendisi bana bu mesleğin zorluklarından bahsetti ama ben her türlü zorluğa hazır olduğumu söyledim. Çok iyi yönlendirildiğime inanıyorum, ben Zeki ustaya, o da bana güvendi.

Yarışmaya günde 17 saat çalışarak hazırlanıyorum. Deniz ürünlerinden, av hayvanlarına her şey çıkabilir sepetten. Bunun için araştırmalar yapıyorum. Pişirme yöntemleri hakkında bilgi ediniyorum. Çok yönlü düşünmek zorundayım. Türk ve Osmanlı mutfağını birinci planda tutacağım. Jüri üyeleri, yeni bulduğu lezzetleri farklı değerlendirecek diye düşünüyorum. Yöresel mutfak ile fark yaratmak istiyorum. "

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 216 481 51 21