2008'DE 26 MİLYON TURİST AĞIRLADIK

TURİZMİN SESİ

---

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin, 2008 yılı turizm artış hızında dünya 7.'si olduğunu belirterek, 26 milyon yabancı turisti ağırlandığını söyledi. Bakan Günay, "Derdimiz şu; ülkemize gelenler sadece mavi deniz kıyılarında sırt üstü yatmasınlar. Tarihi zenginlikleri, arkeolojik zenginlikleri; Roma'dan, Bizans'tan, Klikya'dan Filikya'dan ve Urartu'dan; kısacası hepsinden kalan arkeolojik zenginlikleri görsünler" dedi.

Günay, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile restorasyonunu gerçekleştirdiği Tarihi Bayazhan Kent Müzesi'nin açılışına katıldı. Tarihi mekanın kapılarını aralamadan önce kısa bir konuşma yapan Günay, Türkiye'nin geçen yıl ağırladığı yabancı turist sayısına dikkat çekti.

Yabancı turistlerin genellikle deniz kıyılarını tercih ettiğine dikkat çeken Günay, ülkenin tarihi ve doğal güzelliklerini de turistlere göstermeyi amaçladıklarını belirtti. Türkiye'nin geçen yıl turizm artış hızında dünyada 7.'si olduğuna vurgu yapan Günay, ülke olarak 2008 yılında 26 milyonu aşkın turisti ağırladıklarına dikkat çekti.

"Derdimiz şu; ülkemize gelenler sadece mavi deniz kıyılarında sırt üstü yatmasınlar. Tarihi zenginlikleri, arkeolojik zenginlikleri; Roma'dan, Bizans'tan, Klikya'dan Filikya'dan ve Urartu'dan; kısacası hepsinden kalan arkeolojik zenginlikleri görsünler istiyoruz" diyen Günay, şöyle devam etti: "Soframızın tadına baksınlar, müziğimizi dinlesinler, oyunlarımızı oynasınlar ve giysilerimizi sırtlarında denesinler.

Türkiye'nin bütünü turizm bereketinden yararlanmaya başlasın. Muğla'da, Antalya'da ve İzmir'de yaşadıklarımızı artık Gaziantep'e, Adıyaman'a, Şanlıurfa'ya, Van'a, Kars'a, Trabzon'a ve Artvin'e taşıyalım. Bütün Türkiye; dünya turizminin çok bilinen, yüreklerde hissedilen bir ülkesi; bir markası haline dönüşebilsin. Türkiye'nin bu zenginliği var."

Belediye başkanları ve valilerin kültür turizminin canlandırılmasını; tarihi ve kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması misyonunu içselleştirdiklerine ve bunun önemine değinen Günay, "Milletvekillerimiz, Türkiye'nin kalkınmasının yollarından birisinin de bu olduğunun; tarihe, kültüre ve doğaya sahip çıkmak olduğunun farkındalar. Tarihimize sahip çıkıyoruz, kültürümüze sahip çıkıyoruz, doğamıza sahip çıkıyoruz. Geçmişimize sahip çıkıyoruz ki, geleceğimizi sağlam kurabilelim. Bir millet ki geçmişine sahip çıkar; o zaman geleceğini güvence altına alır. Biz şimdi bu bilince eriştik ve bu anlayışla yürüyoruz" diye konuştu.

BÜTÜN NİYAZIM, ÇOCUKLARIMIZIN VE İNSANIMIZIN BOYNUNUN BÜKÜK KALMAMASIDIR
Bir gün içerisinde 3 ili ziyaret edeceğini, Gaziantep'ten sonra Van'a ve ardından Hakkari'ye giderek bir şenliğe katılacağını söyleyen Günay, "Burada türkülerimizi umutla doldurmaya ve beraberce söylemeye çalışacağız." dedi. 

Hakkari'nin Berçalan Yaylası'na çıkacak olan Günay, buranın çiçekleriyle ve de ters lalesiyle meşhur olduğunu anımsattı, "Lale ama boynu bükük. Bütün niyazım; bütün gayretim, bu yaylalarımızda sadece lalelerimizin boynu bükük olsun. Çocuklarımızın, insanımızın boynu bükük olmasın. İnsanımız, hele çocuklarımız geleceğe güvenle bakabilsin. Bunun için yarın Berçalan Yaylası'nda türkü söylemeye, halay tutmaya ve dualarla karma karışık bir oyun tutmaya çalışacağız. Ve inşallah bu niyetlerimiz gerçek olur" ifadelerini kullandı. Gaziantep'in tarihi dokusunun ortaya çıkarılması ve korunması çalışmalarından övgüyle bahseden Ertuğrul Günay, şehrin artık kebap, baklava ve sanayisinin yanı sıra tarihi çarşıları, kervansaray ve kalesiyle de anılır olduğuna değindi.

Ertuğrul Günay, şunları anlattı: "Gaziantep'e ilk geldiğim günlerde buradaki çalışmalar yeni başlamıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, hayallerini anlattı. Gaziantep'in toprağı ile ürünleri ile damak tadı ve tarihi ile bir kent müzesi yapma konusundaki niyetini anlattı. İnşallah buranın açılışını birlikte yaparız demiştim. 2 yıl dolmadan açılışını yapıyoruz. Gaziantep'in ortasındaki mücevheri, Gaziantep'in; Türkiye'nin boynuna kolye takılmasının sevincini yaşıyoruz. Emek veren herkese milletim adına teşekkür ediyorum. Emekleri çok yaşasın. Gaziantep kabuğunu kıran ilginç illerden bir tanesi haline geldi. Eskiden Gaziantep'in, kebaplarını, sanayisini ve baklavasını bilirdik. Şimdi Gaziantep'in, çarşılarını, kervansaraylarını, hanlarını, kalelerini, düzenlemelerini öğrendik. Kültür turizminin önemli illerinden biri haline geldi. Türkiye'de buna çok ihtiyacımız var. Türkiye'nin buna çok ihtiyacı var."

Güney daha sonra Beyazhan Kent Müzesi'nin kurdelesini keserek, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım Güzelbey'den bilgi aldı.

TAŞRA BİRİMLERİMİZİN TEKNİK ELEMAN AÇIĞINI KAPATACAĞIZ
Beyazhan Kent Müzesi'nin açılışı öncesi, kiliseden çevrildikten sonra bir dönem cezaevi olarak kullanılan ve bugün camii olarak hizmet veren Kurtuluş Camii'ni gezen Günay, yine tarihi bir yapı olan ve restorasyonu tamamlanan Fatih İlköğretim Okulu'nu da ziyaret etti.

Burada Gaziantep Tarihi Koruma Kurulu'nun ilk toplantısına katılan Günay, yeni dönemde daha çok koruma kurulu ve röleve müdürlükleri açmaya çalıştıklarını söyledi. Kurullara bağlı il sayısını azaltarak, iş yüklerini azaltmaya da çalıştıklarını belirten Günay, röleve müdürlükleri içinde aynı düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini anlattı. Koruma kurullarını en fazla 5 il olmak kaydıyla yeniden yapılandırdıklarını ve bu birimlere teknik eleman almaya devam ettiklerini dile getiren Günay, bu yıl Bakanlığa personel almayıp alımları taşra birimlerinde gerçekleştireceklerini ifade etti. Günay, bu yılsonu itibariyle bütün koruma kurulu ve röleve müdürlüklerinin teknik eleman altyapısının tamamlanacağını açıkladı. Gezdikçe başka eksiklerin de olduğunu gözlemlediklerini; birçok merkezde nitelikli eleman eksikliği olduğunu ve bu açıkları kapatmaya çalıştıklarını anlattı.

Kamuoyunu uzunca bir süredir meşgul eden mayınların temizlenmesi ile birlikte Gaziantep açısından inanılmaz bir tarihi ve arkeolojik zenginliğin çıkacağına da dikkati çeken Günay, "Yeni kazı alanları çıkacak ve Gaziantep'te yeni uygarlıkların ayak izleri bulunacak. Herkes konunun kendisine gelen tarafından tutuyor; bizde bu açıdan ele alıyoruz. Bu toprakların altında çok sayıda dünya zenginliği var. Bu zenginlikleri hem kendi insanımıza sahiplendirmeye hem de dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.