TURİZMİN SESİ
Profesyonel turist rehberi Şenol Kul'la geçen yıl yaptığı Türkiye gezisi sırasında zengin tarihi ve kültürel zenginliğimizden etkilenen ABD'li turist Robert Stephens, koleksiyonunda sakladığı 98 yıl önce Sardis Antik Kenti'nde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan ve Roma döneminden kalma 13 parça tarihi eseri Türkiye'ye iade etti. Stephens, "Bu eserleri buraya geri getirmeye beni sevgili rehber dostum Şenol Kul ikna etti. Yaptığım bu davranışın diğer insanlara da örnek olmasını dilerim." dedi.
1911 yılında Sardis Antik Kenti'nde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarıldıktan sonra Harvard Üniversitesi'nde okuyan bir öğrenci tarafından ABD'ye kaçırılan, Roma döneminden kalma 13 parça tıp aleti, 98 yıl sonra topraklarına geri döndü. 35 yıl önce o öğrenciden, bu tarihi eserleri satın alan ABD'nin Arizona eyaletinin Phoenix kentinde yaşayan cerrah Robert Stephens, geçen hafta ülkemize gelerek bu eserleri, Arkeoloji Müzesi'nde düzenlenen törenle Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine teslim etti.
Arkeoloji Müzesi'nde düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yrd. Şenay Başer, Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanı Melik Ayaz, Arkeoloji Müzesi Müdürü Zeynep Kızıltan, arkeologlar ve profesyonel turist rehberi Şenol Kul katıldı.
2008 yılında bin 669 tarihi eser geri döndü
Robert Stephens'a duyarlılığından dolayı çok teşekkür eden Müsteşar Yrd. Başer, bizim topraklarımıza ait olan bu eserleri ülkemize kadar gelerek teslim eden Stephens'in bu davranışının dünya kültür mirasının korunması adına da örnek bir davranış olduğunun altını çizdi. Anadolu'dan pek çok kültürel varlığın yurtdışına kaçırıldığını hatırlatan Başer, tarihi eserlerin bulundukları topraklarda sergilenmesi gerektiği görüşünün tüm dünyaca kabul edildiğini kaydetti.
Yurtdışında bulunduğunu tespit ettikleri pek çok tarihi eserin ülkemize iade edilmesi için çalışmalar yaptıklarını bildiren Başer, 2008 yılında bin 669 tarihi eserin topraklarımıza geri döndüğünü açıkladı. Başer, "Tarihi eserlerin yurtdışındaki yasadışı trafiğinin engellenmesi için bütün ülkelerin aynı duyarlılığı göstermesi gerekir. Uluslararası kurumların yanı sıra, kişiler de bu konuda hassasiyet göstermelidir. Mr. Stephens, kişiler için en iyi örnektir. Kendisini Bakanlığımızın misafiri olarak tekrar ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyarız" diye konuştu.
Başer konuşmasının ardından Mr. Robert Stephens'a bu hassasiyetli davranışın anısına Bakan Ertuğrul Günay imzalı bir teşekkür plaketi ve belgesi hediye etti.
ABD'li turist dünyaya örnek olsun
Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanı Melik Ayaz da, ülkemizde bu yıl 48 tane yabancıların katıldığı kazı yapıldığını açıkladı. Bu kazılara katılan yabancılardan bizim ülkemizden kendi ülkelerine kaçırılan tarihi eserlerin iadesi konusunda yardım rica ettiklerini kaydeden Ayaz, "Bir tıp adamı olarak ülkemizde hiçbir bilimsel araştırması olmamasına rağmen, elindeki eserleri bize iade eden Stephens'a minnettarız. Bu eserlerin iadesini aynı konuda çalışma yapan kişilere örnek davranış olarak göstereceğiz. Stephens, tarihi eserlerin bir ticari meta olmadığını hem devletlerin hem de insanlığın ortak mirası olduğunu kanıtlamıştır. Kendisi büyük bir görevi ifa etmiştir" dedi.
Rehberim sayesinde ikna oldum
Devir teslim töreninde konuşan ABD'li turist Robert Stephens da, kendisinin bir cerrah olduğu için muayenehanesinin duvarında bu eserleri sergilediğini anlatarak, "Bu eserleri buraya getirmeme aracılık eden sevgili rehber dostum Şenol Kul, bu kararı vermemde çok etkili oldu. Şimdi çok daha rahatım, koleksiyonumdaki bu parçalar ait olduğu topraklarına geri döndü. Yaptığım bu davranışın diğer insanlara da örnek olmasını dilerim. Önümüzdeki yıl Türkiye'ye tekrar geleceğim ve bu iade ettiğim eserlerin çıktığı antik kenti ziyaret edeceğim" yorumunu yaptı.
Efes'teki taş örneği
Rehber Şenol Kul ise eserlerin Türkiye'ye iade sürecini şöyle anlattı: "Selçuk'taki Efes Müzesi'nde sergilenen bir taş var. O taş, yıllar önce ülkemize gelen bir turist tarafından alınmış ve sonra iade edilmiş. İade eden turist, ülkesine dönüp Efes'i her yıl 1.5 milyona yakın kişinin ziyaret ettiğini öğrendiğinde '1.5 milyon kişiden her biri benim gibi düşünüp Efes'ten bir taş alsaydı, Efes'te bir şey kalmazdı' diyerek aldığı taşı Efes'e mektupla göndererek iade etmiş. İşte o taş, Efes'te bugün ayrı bir bölümde sergileniyor. Geçen yıl Mr. Robert Stephens ve eşi Sarah Stephens'la oraya yaptığımız turda bu hikayeyi Mr. Stephens'a anlattım.
Stephens da bunun üzerine kendi elinde de Sardis Antik Kenti'nden yapılan kazılarda ortaya çıkarılan antik eserler bulunduğunu anlatarak, eserlerin bugünkü satış bedelinin 10 bin dolar olduğunu öğrendiğini söyledi. 15 günlük turumuz süresince bu konuda uzun uzun konuştuk. Kendisine o eserlerin Sardis Antik Kenti'nden çıkarıldığı için bu topraklara ait olduğunu, bu çok önemli 13 parça tıp aletinin çıkarıldığı ülkede muhafaza edilmesi gerektiğini aktardım.
Mr. Stephens'la tur sonrasında ülkesine döndüğünde de uzun süre internet aracılığıyla mektuplaştık. Hatta Kapadokya'dan satın aldığı hediyelik bir vazonun kırıldığını söylemesi üzerine ona aynı vazodan bir tane daha yaptırarak gönderdim. Bir yıl sonundaki yazışmalarımızın ardından Mr. Stephens, bize hak verdi ve koleksiyonundaki bu çok değerli 13 parça tarihi eseri bize iade etmeyi kabul etti.
Ben de konuyu hemen Bakanlık birimlerine aktardım, mevzuatla ilgili bilgi edindim ve Mr. Stephens'a aktardım. Mr. Stephens artı bir duyarlılık daha göstererek eserleri ülkemize kendisi gelerek bizzat elden teslim etmek istedi. Böyle önemli eserlerin ülkemize geri kazandırılmasına aracılık etmekten bir rehber olarak çok mutlu ve gururluyum."
Profesyonel turist rehberlerinin ülkemize gelen turistlerle birebir iletişim kurarak, onlara zengin tarihi ve kültür varlıklarımızı anlatmada en etkin kişiler olduklarını vurgulayan Şenol Kul, rehberlerin Türkiye'nin tanıtımında üstlendiği görev kadar, tarihi mirasımızın korunması için de önemli görevler üstlendiklerini ifade etti.
Profesyonel turist rehberlerinin önemi
Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Şerif Yenen de, meslektaşlarının bu örnek davranışının rehberlerin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu bildirdi. Profesyonel turist rehberlerinin her yıl ülkemize gelen milyonlarca turistle günler boyu temas halinde olduğunu, yabancı ülkelerde görev yapan bir Türk diplomatı kadar yoğun bir temsil görevi icra ettiklerini vurgulayan Yenen, turistlerle havaalanına ayak bastıkları andan itibaren beraber olan, onlarla günlerini, gecelerini ve hatta haftalarını Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerlerini anlatarak geçiren rehberlerin, 'kültür elçiliği' hizmetini hakkıyla yerine getirirken, tarihi mirasımızın korunması için de çalıştıklarının altını çizdi.
Koleksiyonda ne var?
Arkeoloji Müzesi bu eserleri teslim aldıktan sonra yaptığı incelemede, sözkonusu eser grubunun Roma dönemine ait içinde 12 adet bronz cerrahi aleti ile olasılıkla ahşaptan yapılmış bir sarkaçtan ibaret olduğunu kaydetti. Arkeoloji Müzesi'nin eserlerle ilgili değerlendirmesi şöyle:
"Yapılan incelemede eserlerin tümünün 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamında müzelik değerde olduğu anlaşılmıştır. Eserlerin müzemiz Maden ve Hulliyat Eserleri Koleksiyonu envanterine kaydedilmek üzere işlemleri yapılacaktır. Sözkonusu eserler içinde yer alan bronz aletlerin büyük bölümünde korozyon mevcut olduğu ve eserlerin restorasyon ve kornservasyona ihtiyaçları oldukları gözlemlenmiştir."
Arkeoloji Müzesi'nde sergilenecek iade eserlerin listesi:
3 adet Bronz Bistüri Sapı / Roma Dönemi
1 adet Bronz Cerrahi Alet Kutusu / Roma Dönemi
1 adet Bronz Dişli Penset / Roma Dönemi
1 adet Bronz Delici-Spatül / Roma Dönemi
1 adet Bronz Spatül-Sonda / Roma Dönemi
1 adet Bronz Küret / Roma Dönemi
1 adet Bronz Küret Delici/ Roma Dönemi
2 adet Bronz Kaşık-Sonda / Roma Dönemi
1 adet Bronz İğne / Roma Dönemi
1 adet Ahşap Sarkaç / (?)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.