• BIST 9355.86
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • İzmir 21 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Antalya 25 °C
  • Ankara 18 °C
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2024 68'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Eylül 2024 67'nci Sayısı Yayında 
  • Turizmin Sesi Dergimizin Ağustos 2024 66'nci Sayısı Yayında 

SORUMLULUK KİMİN

KONUK YAZAR

SEYAHAT ACENTALARI VE  VİZE TALEBİNİN REDDİ SEBEBİYLE PAKET TURUN GERÇEKLEŞTİRİLMEMESİ HALİNDE SORUMLULUĞUN KİME AİT OLACAĞI SORUNU
Turizm ülkesi olma yolunda önemli aşamalar kaydetmiş olan ülkemizde; Turizm Hukuku konusunda gerek teorik ve gerek pratik açıdan halen büyük eksiklikler olduğu görülmektedir. Hatta o kadar ki, zaman zaman turizm sektöründe görülen bazı uygulamaları hukuk sistemimizle bağdaştırmak imkansızdır.


Karmaşaya yol açan durumlardan biri de, tüketici, seyahat acentası yurtdışı tur operatörü üçlüsü arasında gerçekleşen, tüketicilere vize verilmemesinden doğan tur iptallerinin sonucunda sorumluluğun kime ait olacağı konusundadır. Pratikte problem genellikle şu şekilde ortaya çıkmaktadır.

Tur operatörü firma, turlarının satışını yapan seyahat acentasına başvuran tüketicilerin pasaportlarını alıp ilgili konsolosluğa vize için başvurmakta ve aynı zamanda daha vize işlemi sonuçlanmadan yurtdışındaki otelden ve havayolu şirketinden kesin rezervasyon yaptırmaktadır. Konsoloslukların vize taleplerini reddetmesi durumunda ise, otel ve havayolu şirketine ödenen rezervasyon bedelleri geri alınamadığından zarar doğmaktadır.

Tüketici, böyle bir durumda hem tura gidemeyeceğini hem de rezervasyon bedelinin no- show bedeli olarak kesildiğini öğrenir öğrenmez, seyahat acentasına başvurmakta, seyahat acentası da durumu tur operatörü olan firmaya iletmektedir. Ancak gerçekte bu sorumluluk kime aittir?

Hukuk düzeni, sebep- sonuç ilişkisi incelenmesinde sebep ve sonucu birlikte değerlendirir. Yurtdışı turunun gerçekleştirilmesi vizenin verilmesine bağlıdır. Dolayısıyla yurtdışında çıkmayı mümkün kılan sebep vizenin alınmasıdır. Diğer açıdan bakıldığında da, vizenin alınması yurtdışına çıkmanın mümkün olması sonucunu doğurmuştur. Sebebi olmayan bir sonuç üzerine işlem yapılması işlem yapanı sorumlu kılar genel prensibinden yola çıkıldığında, tartışılan somut durumda, zararın doğumuna sebep olan işlem; sebebi hazır olmadan yapılan rezervasyondur. 

Hukuken de, Bu rezervasyonun sebep olduğu zarardan doğan sorumluk da rezervasyonu yapmış olan tur operatörüne aittir. Ancak; konsolosluklar tarafından vize başvuru evrakları arasında istenen uçak bileti, konaklama belgesi yapılan rezervasyonlar, çoğu zaman kesin rezervasyonlarla alınabildiğinden, yurtdışı turu gerçekleştiren çoğu tur operatörünün de haksız şekilde sorumluluğuna gidilen kaos ortamı yaratılmaktadır.

Tur operatörleri uluslar arası tur organizasyonlarında önce turun gerçekleşmesinin imkan dahilinde olacağı aşamaya gelmeli, bu aşamaya kadar da sadece iptal halinde hiçbir tazminat doğurmayan ön rezervasyon yaptırmalıdır. Kesin rezervasyon ise, turun yapılmasına bağlı olan şartın gerçekleşmesinin yani vizenin alınmasının akabinde yapılmalıdır. Kaldı ki; vize alınmadan turun gerçekleştirilmesi filan imkansız olduğundan, paket tur satış sözleşmesi vize alınması zımni şartına bağlı durumdadır ve vize alınamayınca da bu geciktirici şart sebebi ile sözleşme yapılmamış sayılır.

Vizesini kendisi alacak olan tüketicinin kesin rezervasyonunun gerçekleştirilmesi dahi hukuken tur operatörünün sorumluluğunu doğurur. Sorumluluk yalnızca yurtdışı turu organizasyonunu gerçekleştiren tur operatörüne aittir. Bu turun satışını gerçekleştiren seyahat acentasına herhangi bir kusur atfedilemez.
Turizm Hukuku" nun turizm sektörünün dinamizmine paralel olarak ilerleyememiş olması nedeniyle, konsoloslukların hiçbir gerekçe göstermeden reddedilen vizelerde düşünüldüğünde; tur operatörlerinin haksız zararlarına sebebiyet verilmemesi için, tüketicilerin vizelerinin kesinleştirilmediği hallerde yalnızca ön rezervasyon yapılmasını öneririm.
Avukat Müge CANPOLAT
T.C. HALİÇ ÜNİVERSİTESİ
Turizm Hukuku Öğretim Görevlisi

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : +90 216 481 51 21